Topraklar kansa suya,
Yağmur yağsa kar yağsa
Hasretiz güzel huya
Edep yağsa, ar yağsa.
Hâlinden anlamaz tok
Ormanları, kurdu, kuşu
Yakanları yak Allah'ım!
Tutuşturup dağı taşı
Bakanları yak Allah'ım!
Dağlarını ovasını
Közsüz ateş, susuz toprak
Bize yakışmaz ayrılık.
Dökülürüz yaprak yaprak
Bize yakışmaz ayrılık.
Yıldızsız geceler gibi
Ne gecemde huzur ne gündüzümde
Güne kıymak sana yakışmıyor hiç
Anılar canlanır durur gözümde
Düne kıymak sana yakışmıyor hiç
İçine sığmayan bir aşkla dolu
Konuşmuyor şakıyordu,
Tatlı dili yaktı beni.
Yürümüyor akıyordu,
Coşkun seli yaktı beni.
Saçları kıvır kıvırdı,
Dağların doruğuna efkârımdan köz düşmüş
Zemheri alev almış havada kış yanıyor.
Vuslat sükut içinde hasretlere söz düşmüş
Ellerim üşüyorken gözümde yaş yanıyor.
Gölge gibi korkular takip eder gerimden
Aydınlık simâsı ışıklar saçar
Andırır mehtapta ayı Türk kızı.
Mücevher gözleri görenler nâçar
Gerince kaş denen yayı Türk kızı.
Şahane yok nokta gibi beninden
Aynada yüzleştim sensiz halimle
Her gün içtim seni unutmak için
Ümit dallarımı kendi elimle
Kendim biçtim seni unutmak için.
Hiç kolay olmadı böyle yaşamak
Yıllar geçip gitti diye aradan
Onu unuttum mu sanıyorsunuz?
Sevmekten vazgeçip daha sonradan
Onu unuttum mu sanıyorsunuz?
Siyah saçlarını savuruşunu
"Ayrıldık" deseydik kimseler yutmaz
İnanan olmazdı unuttun beni.
Tanıma sığmazdı mantığa yatmaz
Akıllar almazdı unuttun beni.
Yoktu böyle tarif, böyle ibare
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!