Duydum ki sinene vurmuş hançeri,
Ayrılık canını yakmasın Zümrüt,
Sen benim canımdın candan içeri,
Dünyayı başına yıkmasın Zümrüt.
Kederi gönlünden silmek isterdim
Solması imkânsız gülsün kalbimde,
Bülbülün olmaktan caymadım Zümrüt.
Resmini sır gibi tuttum albümde,
Yerine kimseyi koymadım Zümrüt.
Ağladım kan kustum düştüm her gece,
Sensizliğe mahkûmum,müebbetim ondandır
Güneşe ayak bassam benim için zindandır
Her gece bir şafakla yırtılır da sonunda
Her sabahı ruhuma zindan eder yokluğun
Hicranlar kuşanırım siyahın her tonunda
Nerdeyse arkadaş bile değiliz
Bir kere yan yana geldiğimiz yok.
Kalmamış vefadan ufacık bir iz
Beraber ağlayıp güldüğümüz yok.
Mevsimler seneler aylar geçti bak
Bir daha doğmayacak sabahların îması
Simsiyah gecelerdi sensizliğin siması
Bir müddet unutmaya çalışırsın diyordun
Yokluğuma katlanır alışırsın diyordun.
Goncanın dalında solması gibi
Ömrüme ziyandır yar bu sensizlik
Gecenin yıldızsız olması gibi
Işıksız odama dar bu sensizlik.
Her gece içtiğim derdin hancısı
Arama kendinden ufacık bir iz
Gözümde yaşlar yok, sen yoksun bende
Yolunu kimlerle çiziyorsan çiz
Bağrımda taşlar yok, sen yoksun bende.
İçimi kor gibi dağlayan bakış
İşkence işkence işkence değil
Soysuzluk, kansızlık, şerefsizlik bu
Vicdanı kör dünya bunu böyle bil
Soysuzluk, kansızlık, şerefsizlik bu
Mazlumun bahtı hep böyle kara mı?
Gün ışığım günümsün sana değil isyanım
Çepeçevre sarıldı ateşlerle dört yanım
Izdıraplar içinde tükeniyor her ânım
Gönlümü talan etti kederlerin şahı yar.
Sevmek senle güzeldi ey gözleri ahu yar.
Oka benzer kirpiğinin ucuyla
Güzelliğin hududunu çizdin sen.
Cazibenin karşı konmaz gücüyle
Dizlerimin bağlarını çözdün sen.
Bir kez gören geri dönüp gidemez
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!