Gaz lambası eşliğinde başladım hayata.
Nehir kenarında, tek göz odalıydı evimiz,
Yerden mis gibi mangal ısıtmalı,
Oluklu kiremitten çatılıydı hanemiz,
Sonra yöresel ağızla, fanus oldu ışığımız.
Odunla tüter oldu sobamız.
Babama sordum;
“Çocuklar büyür mü?” diye.
“Büyüseler ne çıkar ki?” dedi.
“Nasıl yani, anlamadım?” dedim.
Gözüme bakarak, gülümsedi.
“Yine de babaları kalırsın.” dedi.
Yuvam dediğin evinden,
Aldı götürdü seni bizden
Sinsice yıkılan o duvarlar.
Erkendi, çok erkendi be kardeşim.
Mahzun kaldı ardındakiler.
İçlerinde kanayan, içten içe sızlayan yarasın.
Bu ismi bu güzel siirlerin altinda görmek cok güzel. Ama itiraf etmem gerekirse sasirmakla beraber önce, acaba bu bizim Hasanmi diye düsündüm sonra evet cekmece kokusunu alinca sevindim ve gururlandim..Eline saglik