Ne kadar sıktıysa,
Büyüklerin nasihatleri.
Bir o kadar incitiyormuş,
Küçüklerin söyledikleri.
Bilsem dinlemez miydim?
Ah baba, ben neyim?
Yanımdaki adam kim?
Niçin bütün bu giydiklerim?
Söyle baba! ! ! !
Neden zorlama gülücüklerin?
Sesin çıkmıyor.
Acıyı unutturan umuttur ki
O, garibin gurbetteki yoldaşı.
Yoksulun beklentisidir ve aşı.
İşçinin alın teridir, maaşı.
Köylünün işi ve hasat telaşı.
Doğarken ağlıyordum.
Çevremde herkes gülüyordu.
Yaşama sırası varmış
Ama ben bilmiyordum.
Sevgi yaratılmış ki
Yaşarken haz duyalım.
Son haccından dönerken, Hatim’i Nübüvvet.
Sureti Maide den indi 67. ayet.
Bildir diyordu ona Rabbı.
Kalktı hazırlattı deve hamutlarından bir minber,
Çıktı üzerine Ali ile beraber,
“Nefsinize vekil eder misiniz beni” dedi.
Şair değil,
Çalakalem yazarım.
Aruzu duyar,
Hece vezninden kaçarım.
Üstatlara saygım var.
Haddimi bilir, affı mı dilerim.
...........Antakya’m, cennetten bir mekân,
Çekmece doğduğum yerdir.
..........Nutkumdur, benim için medarı iftihar.
Eşitlik ve barış ilkesidir,
.........Tutkusudur Antakyalının kardeşçe yaşam.
Kadın ile erkeği medenidir.
Allah’ı bilen kullar,
Nurundan yarattığı,
Muhammedi ondan ayrı tutar mı?
Allah aşkına canlar, ayrı tutar mı?
Muhammed’i seven;
Anadolu' dan düşmanları,
Yunanlıları atıp,
Cumhuriyeti kurduk.
10. cu Yılımızda,
Göklerin yıldızı olduk.
Ay yıldızlı bayrağı,
Ne desem bu hususta;
Söyle senin dilin sivridir.
Söyle be Nazım Usta;
İnsanlar tuhaf, perişan
İnsanlıksa çöküşte,
Bu ismi bu güzel siirlerin altinda görmek cok güzel. Ama itiraf etmem gerekirse sasirmakla beraber önce, acaba bu bizim Hasanmi diye düsündüm sonra evet cekmece kokusunu alinca sevindim ve gururlandim..Eline saglik