Birileri buyurunca,
Duygular yeşermez ki.
Duyulan hisler,
Ferman dinlemez,
Emirle körelmez ki.
Gönül olmayınca,
Bülbüle sordum nedendir figanın,
Dedi bağım viran gülü ararım.
Güle sordum dalındaki dikenin
Dedi baykuş konsa ona batarım.
Dağa sordum, neden dumanlı başın,
Esen yele kapılmak,
Çalan müzikle salınmak,
Ya da kabaran denizin,
O azgın dalgalarıyla,
Boğuşmaktır özgürlük.
Tanla başlar her günümüz
Ağlama sesiyle de ömrümüz.
Koşar, koşar çabalarız
Güneşimiz batar,
Hedefe ulaşmaz yolumuz.
Anne, baba, olunca çocuklar;
Anlıyor geçmişte söylenenleri,
Onlara anlamsız gelen,
Bir takım ifadenin,
Söyleniş sebebini.
Eyvah! ..
Ben köy çocuğuyum.
Babamın nasırlı elleriyle
Eşelediği topraktan biten,
Buğday tanesinin,
Unu ve alın teriyle yoğrulan,
Ekmekle, beslenip büyüdüm.
Ne bileyim can, sen mi?
Bizler mi talihten fukara.
Bayram vaktiydi,
Tabip ara ki buluna.
-Yürekler ağızdaydı.
Ölüm ansızın, çığlık olup gelir.
Vade tamam ise eğer.
Beden; körpede olsa nafile,
Yinede cansız, toprağa düşer
Öyle kurgulayın ki
Düşünce hapsedilmiş,
Özgürlük asılmış olsun.
Ve hayal yasak,
Düşler ölü doğsun.
Tahtına çıktığın yeri,
Adil yönetmeği ilke edin
Halka, hakka yakın ol, sakın azıtma.
Bir gün gelecek,
O tahttan ineceksin,
Sakın ha unutma.
Bu ismi bu güzel siirlerin altinda görmek cok güzel. Ama itiraf etmem gerekirse sasirmakla beraber önce, acaba bu bizim Hasanmi diye düsündüm sonra evet cekmece kokusunu alinca sevindim ve gururlandim..Eline saglik