"Doğruları söylemekten korkma"
Diye buyurmuştu Mevla'm; söylerim.
Yağ çekip, yalpalayanlar;
Bundan ötürü sevmezler beni, bilirim.
Sevmesin de gözlerine perde çekenler
Dünya uğruna yolunu şaşıran beşer,
Sevgi olmasaydı yüreklerde,
Nasıl doğar büyürdü ki?
Kim katlanırdı?
Salya sümük çocuklara.
Samanlık seyran olur muydu?
Abla ilk sen yalnız bırakıp gittin,
Ardında kanadı kırık kuşlar,
Gönlü buruk kardeşler bıraktın.
Abla, babam sana geldi mi?
Ellerine sarılıp, doyasıya öptün mü?
Eski günlerimizi hep anar ağlarım
Her an gözü yaşlı seni sensiz yaşarım
Nereye baksam karşımda seni görürüm
Daralınca kime sığınayım ben baba
Sensiz yaşamak ölümden de zordur bana
Sevgi Bağı
Hani hayatta toyluk ürünü
Ara sıra tökezler ya çocuklar.
Gururdandır köprüleri yıkarlar,
O asi delikanlılık ruhlarıyla.
Bir hiçliktir sardı efkârım.
Ne idim, ne oldu şimdi halim.
Hep koştum, yoruldum.
Bu mudur, sonunda kârım.
Etrafımda kimseler kaldı mı?
Başkalarının derdini derdim bildim
Beklentilerimi, arzularımı uyuttum
Çok hızlıymış şu zaman
Geç fark ettim azığımı unuttum
Hep önceliği başkalarına verdim
Gecenin tamamını uyuyan; sen
Uyursun da sıkılmaz, usanmaz mısın?
Yarın ecelin gelince, sen
Hepten yatıp, uyumayacak mısın sanırsın
Ey geceyi uyuyan; bakar mısın?
Asmış suratını dünya.
Salmış, üstümüze hışımla,
Gürültülü, kapkara bulutları
Salyalarını akıtır, şapur şupur
Bu nasıl acayip, bir dünyadır?
Ya Hu, beni yaratıp,
Sevginle mi sınarsın?
Sen ki Âdem’e isimleri öğretip,
Affedensin.
Bu ismi bu güzel siirlerin altinda görmek cok güzel. Ama itiraf etmem gerekirse sasirmakla beraber önce, acaba bu bizim Hasanmi diye düsündüm sonra evet cekmece kokusunu alinca sevindim ve gururlandim..Eline saglik