Bir gece, düş yorgunluğuyla uyandım...
Sessizce bir rüzgar geçiverdi penceremden.
Bir deniz kıyısı düşündüm,
Ve sen... kendinle başbaşa...
Bank üstünde yalnızlıklarını çoğaltırken,
İçinde benli duygular yoğunlaşır birden.
Seninle yaşadığımız onca şeyden sonra,
Hiçbir şey eskisi gibi olmadı.
Ne sen güldün benden sonra,
Ne de bana güldü hayat.
İçimizdeki sevgi denen o yalanı,
Sevgi denen o duygu nedir bilir misin?
Uzaktan bir gülüş mesafesi değil, gökyüzündeki maviliği görmek değil,
Sabahları ağladığını hissetmeden, ağlayarak uyanmaktır sevmek.
Kış günlerinde sıcak bir bakış değil, bembeyaz bir kar tanesini okşamak değil,
Haziran gecesinde buz tutmuş bir kuytuda yatmaktır sevmek.
Kırılmış bir hazineydi içimdeki aşk,
Manası büyüktü kalbimdeki sevginin,
Uzaklar görülmezdi, mesafeler aşılsada,
Kapanmışda olsa kapılar, açılırdı elbet.
Şimdi yaralı bir şahin,
Bir yanımda sevda olsa da sevemem,
Diğer yanımı nefret kaplamış.
Gülmek istesemde gül yüzüne,
Ağlamaktan yoruldu gözlerim gülemem.
Mevsim bahar olsa da,
Sen, acılar içinde bırakarak beni,
Gittiğin halde seviliyorsan,
İçimde baki kalır verdiğin acılar...
Bu sevgiyi haketmediğin halde,
Sana verdiysem,
Bütün suç bende...
Git nereye gideceksen,
İsmin kalmasın buralarda.
Böyle suçlu gibi seveceksen,
Sevgin kalmasın benim sabahlarımda.
Suskun gözlerin yaralarımı deşecekse,
Sürgün bizim sevdamız,
Yaşlı gözlerle dolu hayatımız,
Acı dolu her yanımız,
Bitmez bizim sızımız.
Yalnızlık bizim kaderimizde,
Yitirilmiş bir sevdanın ardında,
Kederli bir yüz ifadesi,
Ve acılı bir yürek kalır...
Artık hayatını yenilemeye çalışır kişi,
Eskileri tamamen silmek ister beyninden,
Daldım uykuya bir gece,
Göremedim deli yağmuru,
Uzun uzun esen rüzgarı,
Deli gibi susayan denizi,
Duyamadım karıncanın ayak sesini,
Bilemedim sensizliğin acısını,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!