Seher vakti, çıkayım dağlara.
Bir kuş yerine, vursunlar beni!
Yüzüm buruşup saçlar ağara!
Öldükten sonra, duysunlar beni!
İşin, aşın, aşkın düşmeden peşine!
Yaşamanın mümkün olduğu bir yerler ...
Var mı? Üşümeden sarılmak eşine!
Nerede üç kuruşa beş köfte yerler?
Masaya koydum, dokunmadım, baktım!
Gördüm, ardından bir sigara yaktım!
Kimseler yoktu her zamanki gibi!
O beni, ben onu yalnız bıraktım!
Bahar postacıdır orta kuşakta.
Ya buz kesilecek ya ateşten har.
Keskindir bu hayat bir dik yokuşta.
Nedir şu yaşamak? Sadece buhar.
Aynaya baktım! Gördüğüm ben değil?
Eriyip gitmiş! Yığınlarda gördüm!
Tacı taktım! Dedi ses: "Önce eğil!"
Eğilip bitmiş! Sığınlarda gördüm!
Yürümeyin! Üzerime duvarlar!
Yıkılsın! Sizi ayakta tutanlar!
Yığınlar! İradesizdir davarlar!
Yakılsın! Susan, dilini yutanlar!
İşte geldi Şair Her şey Aşka dair