Ben olsaydım içmezdim o sigarayı
Düştü şu deli gönlüme,hatırladım sılayı
Yalıyorum sinemdeki kapanmayan yarayı
Düştü güneşime gölge göremiyorum baharı
esle ne ümitlerle kargayı
Arkadaş,Ölürsem bir gün.
Yazısız olacak mezar taşım,
Unutmayın ki,
Bu benim alın yazım.
Hem söyledim hem ağladım
İçimde bir ateş yanıyor,
Özlemin içime doluyor.
Hıçkırıklarım boğazımda,
Boğum,boğum düğümleniyor.
Her yerde gözlerim seni arıyor.
Papatya çiçeğim benim,
Ellerimde demet yapmışım seni.
Nurenberk kilisesinde çanlar çalarken,
Çekmişim kafayı,sonra
Eski bir türkü dudaklarımda başlarken
Resimler dizilmiş gözlerime tek,tek
Geceler soğuk,geceler karanlık.
Ben gecelerin içine saklamışım
Sevgini kadehlere doldurmuşum.
Sokak taşlarınla kucaklaşmışım
Ben karanlıklarla arkadaşım
Yazısız olacak mezar taşım
Gül! sinenin yapraklarını saydım
Kalbin dolu
İçinde ben vardım.
Tren düdüğünle
Kuşlar seslerinle vedalaşır.
Aşk bir savaş,bir mücadele
Tutamazsın elin yetişmez
Bir meltem eser
Bir yel aşk şarkısı söyler
İşte o zaman
Firkat acısını çekerim için,için
Gözlerimde bilirim kurumazlar
Karanfilim solgun yaprakların,
Ben her şeye küskün.
Senide,beni de kıskandı o toprak
Istırabımız ikimizinde aynı
Meyhanelere geri döndüm ben
Ilık esmeyince rüzgarlar bağrıma
Kızıl dudaklarının sıcaklığını
Çokmu gördün dudaklarıma
Izdırab çemberinde şimdi
Dön babam dön
Revamıdır baharımda
Islatmışım işte zamanı gözyaşlarımla
Kurumuş bir dudak,
Izdırablı bir gönül
Yaşlı gözler,
Bir hikaye anlatırmı sana.
Ritmlerinde sen dolu gitarlar
Mevsimsiz yaşayış,Islanmamış dudak
hey şair nerdesin bu şiirler neden eksik böyle...biraz daha uzun tutamazmısın