Hadi gel darağacı kuralım,
Sen beni as; ben seyre dalayım...
Sallansın bedenim ilmekte yavaş yavaş,
Açık kalan gözlerimle önce sana bakayım...
Canım çıkarken boğazımdan,
Son nefesimde bile seni vereyim...
Dört köşe olmuş dünya dört köşe,
Zevkten dönüp duruyor kitapsız.
Oynadığı oyun tek körebe,
Kim kimedir, dum duma habersiz.
Becersem takoz korum önüne,
Başkadır hazanda sevmeler,
Hele ekimde bambaşka...
Yağmur gibi dökülmeli sözler,
Hasret başka vuslat bambaşka...
Yaprak habersiz kopmuş daldan,
Ak Kanatlı Kara Turnam
Ak kanatlı kara turnam,
Bizim ele vara turnam,
Nazlı yar yolum bekler mi,
Gelip haber vere turnam...
Aşk bir kapı, sevmekse anahtar,
Şu gönlüne giremedim...
Zorlayınca kırıldı umutlar,
Sevmek mi? Beceremedim...
Elindeymiş herşeyim elinde,
Bugünde uykudan kesildi gözlerim,
Sanki bir celladın elinde düşlerim,
Boynumda yaftalı sevdakâr acıdan,
Gel otur yanıma, az sana vereyim.
Öyle bir bedenim var ki; bükülmez.
Bedende çeliktir başım, eğilmez.
Ama o an tunç olsanda, kâretmez.
O nun önünde iki büklüm herşey,
Rûkûdur büken ve eğdiren tek şey...
İşte gidiyorum gece gözlüm,
Geride herşeyi bırakarak.
İşte gidiyorum gönül vurgunum,
Sana dair ne varsa,
Cehennem ateşlerinde yakarak.
İşte gidiyorum,
Dağıtma saçlarını yellere karşı,
Mecnun azap çeker, Leyla kıskanır.
Yüzün firdevs sanki cennet arşı,
Azrail kıyamaz, melekler kıskanır.
Güller kıskanır senin kokunu,
Bir kale kurarsın bütün servetinle
Derler ki kumdan...
Şah, sultan, kağan olmak değildir derdin de
Farkın kalmaz köleden, kuldan...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!