Nasıl anlatsam bilmem ki nasıl,
Simsiyah bir çift sır GÖZLERİN...
Şeytan diyor kur bir sehpa asıl,
Son nefesin ver der GÖZLERİN...
Kanadı kırık uçurtmaların,
Sahilde hep suskun sevgililer.
Bir eski şarkı mırıldanır,
Bildiği yalnız ayrılanların...
Düşersin boşluğa birden bire,
Hüzün konulmuş adın çile yüklemişler,
Mutluluk elbet ardın sıra çıkar gelir...
Bir ateşten tutup diğerine itmişler,
Çağlayan ırmaklar gürleyip, akar gelir...
Gam edipte kendine boynun yana eğme,
Hadi şimdi sende git...
Pılını pırtını toplayıp,
Arkana bakmadan, çek kapıyı ve git...
Bir tek hatıran bile kalmasın geride...
Sana dair ne varsa, sırtlan omzuna ve çık git...
Kalanlar benim olsun, gidenler senin,
Garip turnam uçma göğe
Yar sevdası bu çekemiyom
Kanat çırpıpta yaban ele
Gidem diyom gidemiyom
Mecnunu Ali aşk deryasında
Yokluğuna kement attı düşlerim,
Adı vuslat olsun gel gayrı...
Allahıma kitabıma ağardı saçlarım,
Tel tel dökülmesin gel gayrı...
Gökyüzü kızıla dönmeden,
Yağmur yağar yanaklarım ıslanırdı,
Gözyaşlarımda yollar.
Kar düşerdi saçlarım ağarırdı,
Tellerinde kuşlar.
Bir ızdıraptı ah çektikçe eserdi,
Ben,sen, biz,
Hepimiz.
Farketmez!
Bir ağacın köküyüz,
Dalıyız,
Yaprağıyız...
Ben Çanakkale'yim arkadaş...
Bir bedende 253 bin can taşıyan,
Her yağmurda kızıl kanlara bulanan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!