Yamrı yumru haline aldanmayın
Pırlanta gibidir kendisi çok güzeldir çok
İçine bakmak gerekir tıpkı insan gibi
Evde kızartılanı ayrı
Dışarıda kızartılanı ayrı
Her biri ayrı güzel
Vay anasını!
Pörtlek gözlu Necati'nin
Dul avradı gibi salındı
Az önce martılar
Yarım kalan nevaleyi
Pike yapıp araklarken
Bir virgül noktaya küsmüş
Cümleler birdenbire küçülmüş
Kelimeler ne yaptıysa büzülmüş
Sonunda yazar ölmüş
Şair dirilmiş
Bir cümle fısıltı olmuş derinde
Senaristi kimdi unuttum
Yaşam planımın
Ve sövmek gibi tanrıya
Kapıldım bir sanrıya
Oysa seçimlerimizle
Yazan yöneten oynayan bizdik
Gökte bir patlama
Akabinde yerde korku
Ansızın bir mucize oldu
Mavi yıldızın oğlu doğdu
Işık gözlü bir bebekti
Ve temiz ruhlu bir melekti
İyi günler
''O'' yolladı beni
Varsa bir fincan ilham perisi
Fazla değil
Sadece bir fincan
Önemli değil gerisi
Saman kağıda basılı şiirlerim olmalı
Buram buram Anadolu kokan
Yol uzun şartlar çetin lakin
Geçmiş zamanlardan günümüze konan
Kuşe kağıda basılı şiirlerim olmalı
Ah şu bizim kiracı
Fena halde biracı
İçme diyorum ona
Uzunca bir zamandır
Tatmadım ben hiç ama
Kesin tadı samandır
Ben sende beni gördüm
Kendime sevgi ördüm
Aşkla yanmadan önce
Amadan beter kördüm
Ey var eden var eden
Muhterem Kardeşim Sevgili Handan.
Çok oldu gidişin,dön artık...tamam!
okan er izmir
Demişsiniz ki,
' Maillerimde sık sık ''Sevgiyle ilerle'' diyorum ve bazen yanlış anlaşılıyor. Sevgiyle ilerlenin hikayesi farklı aslında :)
Artık yaşamımdan Sevgiyle Kal cümlesini çıkarıyorum. Çünkü bizler kalmak için değil, ilerlemek ve kendimizi en
gelişmiş haliyle deneyimlemek iç ...