Uzakları yakın eden dürbün.
Beş dakikası ikiyüzelli lira.
Saray burnundaki kadın sesleniyordu;
'Uzakları yakın kılan dürbün! '
Söylermisin hanım teyze acaba,
Elveda diyorum sana acı çekme diye..
Çekiliyorum senden adımlarımı atıyorum geriye.
Çekiliyorum asla ait olamayacağım mutlulukla sen kal diye.
Elveda diyorum, değerinle birlikte değer bul diye.
Elveda diyorum içimde yarattığın fırtına ile
Mülteci gönlümün mir sultanısın.
Nefes alışımda zefir soluğum.
Derunimde hissettiğim tek sancım.
Garip ruhuma can, daruş şifasın.
Sen sevinç yurdum, mutluluk dünyamsın.
Sevda ikliminde adın dolaşmalı,
Sözlerimde, dilimin tatlı nağmesinde.
Yüreğimin en ücra köşesinde.
Duygu dolu hazinemle sana teslimim.
Ey şah-ı aşkım! sevdam sana,
Tek bir çizgiydi
Beni sana bağlayan.
Bir avuç mısra yetermiydi
Sevda ikliminde seni anlatmaya.
Akşamdan yol aldım.
Sevgi gül bahçesi letafetliğinde,
Sevgi derunimde solmayan güneş gibi.
Kime ve kimlere verilecekti! ?
Hakkımıydı sevgiden yoksun vicdanların,
Paylaşılması gereken sevgiyi almaları.?
Yoksa ruha can katıcı sevgiyi,
Namının yücelmesini istiyorsan;
Bil ki sana mucizevi Kur'an yeter!
Hala öğütler alamıyorsa aklın,
Böcek gibi hayata mahkum ol yeter! .
Ruhum ahlak ve iman ufkunu yaşamak da.
Hedefim; son nefesi vermek O'nun uğrunda...
Gönlüme pir oldun ey nazlı ceylanım.
Senden başkasını bilki aramadım.
Senin yokluğunda hiçlik vardı aklımda.
Gözümün nuru oldun yar tüm varlığımda.
Aşığınım derdime fermanın aradım.
Kulağımı tırmalayan bu gürültü de ne?
Acüze, zefiri, yaşamı parçalamakta.
Gençliği manasız zindanlara hapsetmekte.
Ötelerin sesini işittirememekte.
Gürültü ki, geriye kalmaktadır sadece,
ÇOK GÜZEL BİR ŞİİR DİLİNİZE SAĞLIK NE MUTLU SİZİN GİBİ ŞAİRLER VAR İNSANIN MUTLU EDİYOR MISRALARI OKUYUNCA
TŞK.