Aşk talebesiyim sevgiyi öğrenen.
Yağmurla sen oldun yüreğime inen.
Filiz vermektedir al gülüm derinden.
Ey yar! konuğumsun aşk-ı ilâhiden...
Dimağımda ki tüm heceleri,
Okuyabilmek için dilimin ucunda gezdirdim.
Lâkin yaşadığım hicrana hiç bir isnat,
Hiç bir malumat bulamadım?
İstedimki mazi dile gelsin,
Mahkum
Kadere teslim olmak mıdır yoksa?
Vuslatın sıcaklığını bertaraf edip de,
Hicranın soğukluğunu iliklerine kadar hissetmek...
Acıdan libas giymeyi
Malum Aşk
Lambadan yüreğimin derinliklerine süzülen nur,
Bir nevbaharmıydı acaba?
Yoksa lisanı hal ile derdini mi anlatmakta dildarına.
Gel, gör, oku diyor malum, ulvi tek aşk var.
Sevgi O'na, saygı O'na...
Hayatım bir beyaz yumak gibi
tükenirken ölümüm O'na.
Güller solar ama..
solmayan sevdam O'na.
Gül yüzlü yar, seni sevmek O'nu için
Bir adım daha düştü ömürden.
Yolların sonuna doğru giden.
Nihayete varan bir şarkı var,
Şimdi dilimde adı hüzzam olan.
Sesim gelirmi acaba derinden?
Rabbim, insandan her halinde iyi niyet taşımasını ister! ..
Bunu bilirde kişi, neden kalbinin mühürlenmesini ister? ..
Kalbimdeki esintin,
Pencereden giren rüzgar gibi...
Rüzgar tülü havalandırır...
Senin aşkın kalbimdeki ışığı....
Kardelen gibi aştım önüme çıkan engelleri...
Hey hat! Birde ne göreyim; güneşin bende elleri...
Ruhum dört mevsimi, aynı anda yaşamaktadır.
Aynı anda hem ılık, hem serin, hem sıcak, hem soğuk.
Dimağım sürgün hallerden yorgun düşmüştür.
Bırakın bizi ey zalimler!
Yaz' da kalmalıyız artık.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!