Başımın dönüşünü durduramıyorum
Düzenli anarşinin mimarları
Tükürük bezi dolu birkaç maaşlı
Korkuyorum,ölümüm
takım elbiselilerin elinden olacak
Biz doğduk da durdu dünya
Dogmatik güneşlerin aydınlığına inat
Güneş bu defa Ege'den doğacak.
Zihnimin içi yatmadan yatmaya
Kalıpların içinde uyuyamıyorum
Bedenim tek üniter yanım, ölene dek.
Ummana dalıp beka bulmak istiyorum
Sadece isimlerde gidebildik
Kültür'den Ekin'e
Prensip'ten İlke'ye
Çünkü
Kendilerince ilkeli
ve kültürlü
Ne çıkar, gözlerimi bassan
kara avuçlarına
Ben zaten
bir tür karanlıkta
yaşadığımı sanıyorum
Arpa buğday ekmiş üst başı un olmuş
Bebesi doymamış hepsi tosun olmuş
Onda beş tane vardı bodur cinsinden
Ötekinin oğlu baştan uzun olmuş
Anadolu'dur, candır diye ağlarmış
Parmaklıkların iki yanı suskunluğu
Şurada şu an, hangimiz özgür
Korkma
Dışa gittiğin vakit seni düşünmem
Nasılsa herşey görünmez dışarı
Ben ki hem Karadeniz hem İstanbul’dum
Kendimi kentten ırak virane buldum
Ne olsa yıkamadılar ya dehlizlerimi
Duvarımda başıboş aşklara koyuldum
Yüksek dozla film-i Osmanî’ye set oldum
Şimdi özlesem de gözlerim gülüyor
Kan doluyor içerim, güneş doluyor
Derin denizlerden nağmeler geliyor
Düşecek haldeyim, bir o kadar mutlu
Zamanda gizlidir ilaç ve yitenler
şişelere birik de git
üşüme kabının içinde
yakamozlar altında
sağına soluna
salına salına git
gözlerin
karanlık gecede, kırk kilisede
kırk kiliseye kırk esaret düşüyor
gözlerin sanki camdan çanak
kenarında dünden kalma şarap
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!