Susarken konuşmak,
Konuşurken susmak...
Bu bir oyun mu,
Bir tarz mı,
Anlık bir kaçış mı yoksa?
Hiç sanmıyorum!
Hiç söylenmeyecek cümleleri,
İpe boncuk dizer gibi,
Sıralıyorum zihnime.
Ve sonra;
Kağıttan gemiler yapıp,
Açılıyorum,
Bir deli gömleği giyip üstüme,
Saklı bir baharı duyurasım var.
Semalarda dolmuş sağanakları,
İğne deliğinden geçiresim var.
Ya varlığın yokluğunda gizliyse?
Yüreğine sığdıramadığın sevgin,
Eksik papatya yaprağı gibiyse.
Hadi artık gülümse.
Düşler bahçesinde koşuyorken zihnin,
Yanmakta bütün mesele.
Ateşini bulabilmekte,
Bulunca görebilmekte.
Bütün mesele,
Yüreğini lavdan denizlere,
Ruhumda ruhunun,
Yüreğimde yüreğinin,
Ayak izleri var.
Hep orada, öylece kal…
Gitmek;
Geçmesin hiçbir zaman aklından,
Bütün ünlü şiirlerin mısralarına baktım,
Anlatacak cümle bulamadım.
Sen yine de
Yağmur damlalarından damıt ay ışığını,
Denizin kokusunu ekle,
Ve bir rüzgar gülüne üfle.
Kaç cepheden gelir düşman üstüne,
Göz dikmiş vatana bakmaz tarihe,
Türk’ün şerefidir özgürlük diye,
Düşünmez yanılır,aslan Mehmed’im..
Hazmedemez bizi bu topraklarda,
Aşk kapısından kovulma,
Öksüz kalırsın.
Aşk sopasından sakınma,
Yetim düşersin.
Biliyorum,
İçimin acıdığı kadar,
Acıyor için.
Özlendiğin kadar,
Belki de fazla,
Özlüyorsun…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!