Yalnızlığını getir, teslim et bana.
Ninniler söyler, uyuturum...
Arada uyanır, mahzunlaşırsa,
Masallar anlatır, avuturum...
Cevaplar ararsa, sorularına,
Beklemek nedir, öğretirim.
Yazgı derdi eskiler,
Kaderin cilvesine.
Bir nefes çektim az önce,
Eskilerden içime.
Ufka sabit bakışlarım,
Açık pencerenin önünde.
Sorma neden ağladığımı,
Gözlerimdeki hüznü sorma.
Konuşmadan anlıyorsan,
Hissediyorsan beni,
Ortaksan acılarıma,
Yalvarırım yorma.
Zaman bana ulaşana kadar yada ben zamana,
Herkes her şeyi yaşamış, görmüş, duymuş ve bilmiş.
Sevgi bana ulaşana kadar yada ben sevgiye,
Doyasıya yaşanmış aşklar hissedilmiş, tadılmış.
Dostluk bana ulaşana kadar yada ben ona,
Yürekler çoktan bir olmuş ayrılmamacasına,
Koşarken durdu zaman...
Neden gülmek gelmiyor içimden?
Arasat bu olmalı,
Bir yanım Cennet,bir yanım Cehennem.
Tut ki tartıldı tartı,
Yada dürüldü defter.
Uzun yolların,
Gidilmeye değer olmadığını görebilirsin bir gün,
Ama gitmişsindir…
Umutların hepsi,
Elinde yaprakları dökülmüş bir çiçek gibi,
Kalakalmıştır belki ama,hep umut etmişsindir.
Vurgunum yüzüne,
Masum çehrene.
Bakmaya doymadım,
Doymayacağım.
Yalan karışmamış boncuk gözlere,
Yalanı asla anlatmayacağım.
Derdimiz ortak mı, gülmüyor yüzün.
Sevmek, sevilmekten geçse de sözün.
Susuz bir toprağa benziyor özün.
Yağmur damlaları tez düşe dostum.
Fikirler çilemi, gülmüyor yüzün.
Akşamlar,gönlümün yangın merdiveni.
Ne aydınlık,ne karanlık,benim gibi.
Hızlanan adımların telaşı ne ki!
Gündüzü geceye verir akşamlar.
Keskindir zamanı Sırat misali.
Her yumruk yiyişinde,
Yürek tekrar doğrulur.
Usanır didinmekten,
Sevdalarda yorulur.
Yalan dünya içinde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!