Ne taraftan bakarsan, bir uçtan diğer uca.
Senin için bu dünya, her yıl döner dört mevsim.
Yere sığmayan yürek, sığar mı bir avuca.
Her kalem seni çizer, her zerren koca resim.
Mavi gökte uçan kuş, sevincinden şen şakrak.
Düşlerimin kendisi, hayallerimin süsü.
Çeyrek ömrün öyküsü, her çocuğun ülküsü.
Akşam olana kadar, bayırda ikimizdik.
Her rüzgâr estiğinde, nasıl da sevinirdik…
Su içtim gözlerinden, deniz mavisi gözlüm.
Gecelerin hâkimi, aydınlığı ay yüzlüm.
Yanaklar demet demet, yaprak yaprak gül kokar.
Sene sanki bir mevsim, mevsim yanakta bahar
.
Bu ne alamettir bu ne devrandır?
Temmuzun ortası bu ne zemheri…
Gökyüzü haykırır bu ne şivandır?
Durgun sular yatağında serseri.
Kestiler yüreği içerde sancım.
Felek kâtip oldu, kader mürekkep.
Alnımda kusursuz yazısı ey yar.
Ne söz hakkı verdi ne söyler sebep.
Can evimi sıvar karası ey yar.
Sıla dedim, sıla’m rahat değildi.
Kaç parçaya bölündü? Düşlerim paramparça.
Vursam yama tutar mı, her parçaya kaç parça?
Kaç kere ben ağlarken, hıçkırıklar yutarım.
Papatyalara kıyıp, her gün dilek tutarım.
Bazen bir nabız kadar yakın,
Bazen de bir yıldız kadar uzaksın.
Unutmamak için,
Adını saklı tuttum,
Resmini canlı tuttum.
Gezdiğin tüm yerleri,
Duydum ki bahar gelmiş, tek tek’in dağlarına.
Aksın yerlere gözüm, imrense baharına.
O yemyeşil örtüde açılan tüm çiçekler.
En geç dört ay içinde, dağdan vazgeçecekler.
şair halil topaç'a ulaşmak için elektronik posta [email protected]
şair halil topaç'a ulaşmak için elektronik posta [email protected]