Halil Şakir Taşçıoğlu Şiirleri - Şair Ha ...

Dün gece, uzunca bir mektup aldım
Bembeyaz bir melek elinden anne...
Diyordun; ’sizlere çok hasret kaldım! ’
Her zaman bal akan dilinden anne...

O güzel gözlerin hep gülüyordu...

Küçüktüm, yetim kaldım, babamı pek tanımam.
Ufacık, tefeciktim...Bir dağ gibiydi babam.
İlm, irfan sahibiydi, bildiğim kadarıyla
Öğretmek isterdi de, yetmezdi benim çabam...

Başı, Toroslar gibi her zaman karlı idi.

Sana ağlamak değil, seni anlamak gerek,
Onlarca k a s ı m geçti anlayamadık Atam...
Kimi hezeyan kustu, kimi oldu engerek!
Bir nesl-i a s ı m geçti anlayamadık Atam...

Kimisi putlaştırdı, kimi peygamber yaptı!

Şahane bir bestesin, sen ey güzel İstanbul!
Dillerden hiç düşmeyen hoş bir terane gibi…
O füsunkâr bakıştan beklerim hüsnü kabul,
Döndürüp durma yeter çılgın pervane gibi...

Ne tarihler gördün sen, kaç devlet geçti senden?

Ağlarsa dünyâda bir yetim çocuk,
Titrer arş-ı âlâ, titrer kâinat! ..
Ağlatmayın nolur, onlar küçücük
Sevindirin tüm taş kalplere inat...

Onlarda bir insan, onlarda canlı

Ereğliden çıktım soğuk kış günü.
Geçim derdi dedim, düştüm yollara.
Rahvan, tırıs, dörtnal, sonra eşkini,
Meydan okuyordum esen yellere...

Gözüm, saçaklardan buz sayıyordu.

Büyük armağan senden Mustafa Kemal Paşa!
Yetmiş beş yıl geçirdik yolundan koşa koşa...
Ey büyük cumhuriyet, dünya durdukça yaşa!
Haydi Türküm; y o l senin, nice yetmiş yıllara!
Adını yazacağız arşa çıkan yollara...

Penceremden her akşam, ah be Leyla diyerek;
Son ufka baktığımı sen nerden bileceksin?
Sevda denen gömleği, ateşiyle giyerek;
Eriyip aktığımı, sen nerden bileceksin?

Aylar, yıllar geçti de az bir sevgi mi verdin?

İlkbahar denilince kırlar gelir aklıma…
Kelebeklerin dansı ve göçmen kuşlar gelir!
Çok değişirim birden, bir hal olur şeklime;
Rengârenk çiçeklerle, zümrüt yokuşlar gelir...

Bana bahar demeyin, aklım çıkar başımdan!

Başka sırdaşım mı var sevda yüklü geceler?
Saklayın, görünmesin ne sevap, ne günahım!
Kederden boğazımda düğümlenir heceler,
Nihayet bilmiyor hiç, artıyor her gün ahım...

Eksilmez derdim içsem mahzendeki şarabı,