Varmak için hedefine
Kelebekler kanat açar
Sevgi en büyük define
Gönül kuşu dosta uçar.
Anlatılmaz niceleri
Bilmeyen varsa bir daha
Yazdım, çiziyorum aha
Küheylan kalkınca şaha
__Türk’e kefen biçilemez
__Çanakkale geçilemez
Sanma onca kalabalık
Ardın sıra gelir bir gün
Ver yeter ki; bilir Halık
Hak ecrini verir bir gün.
Hu de sil gönül pasını
Ateş alamadıysa
Külde mi suç, sende mi?
Koku salamadıysa
Gülde mi suç, sende mi?
Bilmedin dünya yalan
Kaldır da başını bir bak göklere
Ay, güneş, yıldızlar kimin eseri?
Sonra çevir bak dağlara denizlere
Var mı? Bir başka eşiyle benzeri…
Bir çiçeği al eline seyre dal
KOLAY KAZANILDI SANMA BU VATAN
“Aylardan ağustos, günlerden cuma
Gün doğmadan evvel iklim-i Rum'a” diye başlayan;
“Kızılelma'ya hey... Kızılelma'ya! ! ! ”diye biten Malazgirt Marşı’nı bilmeyenimiz yoktur sanırım. Bu marş Alparslan’ın 1071 yılı Ağustos ayında ordusunun başına beyaz elbisesini kefen gibi giyerek geçip; yapılan savaşta zafer kazanarak, Anadolu’yu Türklere açtığı Malazgirt zaferi için yazılmış ve bestelenmiştir.
MİLLETİIMİN KUTUP YILDIZ
Mehmet Akif ERSOY
Hayatınızda bugüne bir sınır koyup geçen yıllarınız içinde kimlerle karşılaşmış, kimlerle dostluk kurmuş, kimleri unutup hatırlamıyor ve kimleri unutamayıp her an hayalende olsa berabersiniz. Öyle değil mi? Bugüne kadar birçok insan tanımışızdır. Ama şöyle dönüp geriye bir baktığımızda çoğunu hatırlamayız bile. Çünkü bazı insanlar sadece gözümüze çarpmış, öteye geçememiştir. Bazıları ise ruhumuza işlemiş, sanki bizim bir parçamız olmuşlardır.
İnsanlar yaratılış özellikleri bakımından eşit yaratılmışlardır. Aldıkları eğitim, yaşadıkları ortam, bulundukları çevre zamanla belirgin değişikliğe uğratır insanları. Tıpkı gökyüzündeki yıldızların yıldız olma özelliği bakımından eşit olmalarına rağmen aralarında irilik, ufaklık ve parlaklık gibi farklılıkların olması gibi insanlar arasında da fikir, yaşayış ve içinden çıktığı milletine hizmeti bakımından farklılıklar olacaktır. İşte ruhumuza işleyen, sanki bizim bir parçamız olanlar tıpkı yıldızlar içindeki ana yolu ve yeryüzündeki bütün yönleri gösteren kutup yıldızı gibidirler.
27 Aralık 1936’da aramızdan ayrılıp Hakkın Rahmetine kavuşan Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’da milletimizin kutup yıldızı gibidir. Çünkü milletinin dertlerini derdi bilmiş, hiçbir zaman kendi sıkıntılarını öne çıkarmamıştır. Her daim ülkesinin her alanda güçlü olmasını arzulamış, gelişmiş ülkesiyle milletinin diğer ülkelere örnek olması ve öncülük etmesi gerektiğini vurgulayarak hayatı boyunca bu yolda çabalamıştır.
İşte tam burada bizlere düşen milletimizin içinden çıkmış, Mehmet Akif Ersoy gibi kutup yıldızlarımızı yaşatmak, hatıralarına sahip çıkmak, eserlerini, fikirlerini, felsefesini, kişiliğini, edebi kimliğini bugünkü nesillere anlatmaktır. Yeni nesillerin, onun millet sevgisinden, bağımsızlık inancından, bilgi ve birikiminden ve mücadele azminden öğrenecekleri çok şey vardır.
Kalk ta yiğidim görsünler boyunu
Yiğidim, unutma kimlerdensin soyunu
Görsünler kimlerdensin, cettin kim, atan kim?
Boyunu, soyunu, atan kim, cettin kim?
***
Sordun madem söyleyeyim
Uzman oldu bizimkisi
Az yazdım, çok anla Beyim
Uzman oldu bizimkisi
Ayıramaz heceleri
Varken bugün elinde
Tutumlu ol, tutumlu
Yüzsen para gölünde
Tutumlu ol, tutumlu
Dostlarım ver belleme
Merhaba Halil bey. Ben azeriyim, sizin siirlerinizi cok begeniyorum. Bazi siirlerinize sarki besteledim. Eger izniniz olursa bakudeki bayanlardan olusan islami qrupa vermek isterdim. Ben profosyonel calismiyorum, insAllah bu benim ilk isim olacak, eger siz de razi olarsaniz tabii. Siirleriniz sarkiy ...