Halil Manuş Şiirleri - Şair Halil Manuş

ALNIM AÇIK YÜZÜM AK

Çekinecek neyim var
Alnım açık yüzüm ak
Denecek çok şeyim var
Dön de sen kendine bak

ANADOLU’M

Var mı ki, sanmam hiç eşin benzerin?
Cennetten bir köşedir ancak yerin.

Başlasam dolaşmaya Ardahan’dan

Ey benim:
Kınalı kuzum
Üveyik sekişlim
Ceylan bakışlım
Temiz sözlüm
Deniz gözlüm

Yeşilay’a kulak ver de
Bırak artık sigarayı.
Tek sebeptir bin bir derde
Bırak artık sigarayı.

Güç sembolüydü milletin

Kitaplar sıra sıra
Dizilmişler raflara
Geç kalma sık sık uğra
__Kütüphane evimiz
__Kitaplar her şeyimiz

MUAMMA

Ben,
Kördüğüm olmuş zamanın
Çetrefil yollarında
Hilkat garibesi

NE HALDEYİM

Taç yapmak için saçlarına
Güller devşirdim yamaçlardan
Görünce güzelliğini
Soldular hep kıskançlıktan

BİR HARFE KIRK YIL

Öğretmen: Mesleği bilgi öğretmek olan kimse, muallim, muallime diye tanımlanmakta sözlüklerde. Çok önceleri bu kelimenin yerine ‘Hoca’ kelimesi kullanılmakta idi. Hz. Ali; “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” diye tarif etmekte öğretmenin yerini.
Sadece kuru bilgi mi öğretmektir görevi öğretmenin ya da hocanın? O zaman eğitimi kim verecek? Daha önceleri ‘Talim ve Terbiye’ diye adlandırılan sonraları ‘Eğitim ve Öğretim’ diye söylenen bir birim var Milli Eğitim Bakanlığında. Görüldüğü üzere eğitim ayrı öğretim ayrı zikredilmekte. Günümüzde teknolojinin sonu yok gözüküyor. Öğretim işini de teknoloji bir yerde başarıyor gibi. Uzaktan öğretim programları ile öğretip, sınavlarla öğrendiklerini ölçebiliyor. Peki, terbiye ya da eğitim konusu nasıl verilecek ve ölçeği ne olacak? ...

Konu oldukça önemli, bir o kadar da zor. En iyisi işi uzmanlarına bırakmak…

DAHA NEYİM OLSUN
Sorma hiç neyin var diye
İki kızım bir oğlum var
Allah’tan bana hediye
İki kızım bir oğlum var.

ANLAYAMAM

Neden döner pervane ışıkta?
Ateş niçin yakar da soğuk üşütür?
Yoktan var olmak ne?
Dün geçmiş zaman… Bilirim de;