Hakikati söylemeye
Mangal gibi yürek gerek
Bina inşa eylemeye
Temeliyle direk gerek
İş çığırından çıktığında
Yağan yağmurlar rahmettir toprağa
Akar, akar yarıkları doldurur.
Bir kez nazar et çiğ düşmüş yaprağa
Dersin ki; O, olmazları oldurur...
İRFAN’IM
-İrfan Çemrek'e-
Ne bu çehre ne bu surat?
Şükret haline İrfan’ım
“Çalışmak ibadet” denmiş
Herkes kazancını yermiş
Allah sana akıl vermiş
Sen sen ol harama gitme
Harca ama israf etme.
İsterken canı canan
Hazır isen vermeye
Özden kavrulup yanan
Haklıdır gül dermeye.
Yaratanı sevdikçe
KAÇ KEZ DEDİM BİLMEM
Kaç kez dedim Köksal bilmem
Bununla on olsun aha
Hata yapma artık; silmem
Gidersem gelmem bir daha
Anlatmak istesem seni
Dilim dönmez ki kadınım
Resmetmek istesem seni
Kalem çizmez ki kadınım
Katlandın hep şu huysuza
Ne söylemişti O yüce Peygamber
Dikkat edipte anlasaydın eğer
Ne huzursuzluk çekerdin, ne çile
Yakalanmaz giden… Artık nafile
KARAKOÇ’A KİM AĞLAR?
“Suları Islatamadım” diye ağlardın
Zulüm görse bir garip, karalar bağlardın
Sakarya misali coşup coşup çağlardın
__Mevsim “Beşinci Mevsim” bozuldu bak bağlar
KAYSER
Kayser’de biliyordu bilmesine
Olmadıktan sonra nasip, ne fayda?
Gitti en sonunda pisipisine
Yoksa iman; varmış tasvip, ne fayda?
Merhaba Halil bey. Ben azeriyim, sizin siirlerinizi cok begeniyorum. Bazi siirlerinize sarki besteledim. Eger izniniz olursa bakudeki bayanlardan olusan islami qrupa vermek isterdim. Ben profosyonel calismiyorum, insAllah bu benim ilk isim olacak, eger siz de razi olarsaniz tabii. Siirleriniz sarkiy ...