Sana son sözümü söylemedim daha.
Gözlerimden dökülen,
Yaşlarla uğraşıyorum şimdilik.
Duygularım, aklımı perçinlemiş.
Düşüncelerim, tarlaya saçılan
Buğday taneleri gibi,darma dağınık.
Ne Ay Güneş'i bekler,
Nede Güneş Geceyi.
Ne zaman; dakikayı
Dakika saniyeyi.
Beklemez düşler, geçmişin hayellerini.
Önümüzde uzun yollar olsun istedik.
Gül bahçelerine giden,
Ey gül bahçelerine gidenler merhaba.
Çakıl taşları gibi serildik yollara.
Damarlarımızdaki kan aynı,
Kalplerde hep aynı dua.
Ağaç gül olmalı,
Gülün dalında diken.
Sen gül,
Ben dalında diken.
Ne gül ayrıdır,
Ne de diken ayrıdır gülünden.
Bu sabah ilk defa,
Pırıl pırıl güneş vardı penceremde.
Kuşlar dallarda ötüşmekte.
Toprak ve hava acele bir telaş içinde.
Çünkü bahar geldi.
Telaş boşuna değil.
Türkülerini dinlerken Anadolu’mun,
Cefakar analar geçer, gözümün önünden.
Ellerinde su kovası,
Karnından doğar doğmaz,
Göğsüne sardığı çocuğu.
Anadolu’mun türküsünü söyler,
Dağlardan dağlardan,
Bir yol bulsam oralara.
Bu yol onun yoludur desem,
Soranlara...
Yürüsem yürüsem günlerce,
Ayaklarım şişse,
Daldan dala dolaşan,
Bir kuş gibi gördüm seni.
Hayırdır!
Sevgilinden haber mi aldın?
Saçı iki yandan örğklü, çilli kız.
Hayırdır nedir bu sevincin?
Dostluklar kurulur,
Tütün tarlalarında.
İlmek ilmek,
Perçem perçem.
Bir ömür gizlidir içlerinde.
Denizde giden bir gemi gibi,
Hayatımda,senin kadar duygusuz
Birine daha rastlamadım.
Bütün dağların sahibimisin nesin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!