Eğer bakmasını bilmiyorsan,
Neden köstekli saat alır,
Takarsın beline.
Hava öyle güzeldi ki,
Yürüdükçe yürüyesim geldi bu akşam.
Yağan yağmur,
O kadar ahenkli ve düzgün,
Düşüyordu ki yere,
Yağmur damla damla,
Başımda esen kavak yelleri geçti.
Şimdi acı poyrazlar esiyor etrafımda.
Göremedim gerçeği,
Çünkü boyalıydı üzeri pembe boyayla.
Aklım havalardaydı.
Ben sanıyordum dünyanın merkezini.
Bakma bana öyle,
Mahsun mahsun.
Suçlu olduğumu hissettirme.
Gözlerin gözlerime değdiğinde,
Ne olur birazcık gülümse.
İyilik, doğruluk, dürüstlük,
Güzellik, çirkinlik, kötülük,
İnsanız elbet,
Hepimizde bunlardan var birazcık.
İnsanız dedik ya azıcık,
Yaradan hamuruna koymuş.
Geçen gündü,
Sormayın keyfime,.
Neşem desen kat-kat.
Ruhum çocuklardan daha çocuk.
Dolaşıyorum yollarda.
Sevdiğim yanı başımda.
Yalnızca ikimiz vardık,
Ay ve yıldızları saymassak,
Yanlızdık ikimiz o gece,
Yapayanlızdık.
Ey aşk sen nelere kadirsin.
Oturduk bütün gece,
O ağacın altında,
Çeşmenin yanı başında,
Birleşti eller.
Zaten birdi kalpler.
Heyecan doluydu gönüller.
Üstümüzde sonsuz sema,
Sanki kollarında uyumak gibi bir şey,
Seni düşünmek.
Seni düşünürken,
Elimi teninde hissetmek.
Pamuk tarlaları geçiyor,
Gözümün önünden.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!