Kutluyorken, Ekim'de bayramı,
Yeri; Cumhuriyet Meydanı,
Yiğitlerin harman diyarı
Güle kar yağdı bakın hele! ...
Ekim'de yağmaya başlar kar,
Gurbet akşamları okunur ezanlar,
Gece karardıkça açar yaralar,
Bazen olur, giyinirsin karalar,
İşte o zaman ağlatır gurbet akşamları.
Yatarsın yatarğına uyku gelmez,
Aşımı koklayıp, işimi sevdim
Görevimi bilip, kendimi verdim
Doğrudan sapmayın, dönmesin derdim
Ağardı saçlarım, döküldü tel tel! ...
Kollayıp garibi, bırakma geri,
Çok eşek koğdurdum, o yukarı yolda,
Kızak kaydım eskiden, harmanda, yolda,
Yük ettim; koru da, sıkdoruğun kolda,
Seni nasıl unutayım, Şirin Köyüm.
Okul oldu bize, o bir kaç, eski oda,
kızım HÜMANUR VERDA'ya.....
Bak ismin manidar, ışık gibisin
Gülüsün hanenin, tatlı derdisin.
İki kız, bir oğlan, sen dördüncüsün
Kısmetinle geldin; hoş geldin VERDA! ...
Mutlu bir yuva için çıktık yola,
Dostlarımız Düğünümüzde ola,
Haydi, bu davetimiz cümle kula;
İcabetinizden HAKK razı ola.
01.03.2002
Orta Asya boyu’na dayanır soyu,
Hiç kesilmez, Yukarıpınar’ın suyu,
Hayat verir insana; yemyeşil koru,
Seni nasıl unutayım Şirin Köyüm.
Her derde devasın, ne mutlu sana,
Sekseniki’si köy, üç’ü kasaba,
Mahallesi çoktur, gelmez hesaba,
Ondört de mezra ekle unutma ha;
Bir uçtan bir uca gezdim Akdağ’ı
Her yıl yapılır yaylalarda şenlik,
Kalıç, tırpana bıraktı yerini,
Tırpan da kaybetti artık, devrini,
Harman unuttu, aylarca seyrini,
Biçerdöğerle, patos geldi hocam.
Dizboyu karda, çalı kesilirdi,
En eski ilçelerinden birisin Yozgat’ın,
Tatilcilere mesken; yaylaların, ormanın,
Ne mutlu sana ki, açıldı Yüksekokul’un,
Özlüyorum seni, unutamam ki, AKDAĞ’ ım...
Ağacın var, üstelik sahipsin de madene,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!