Belde demek reva, değildir bence
Hak verecek elbet, herkes görünce
Yozgat’ta; ilk parkı, şöyle gezince
Dillere destansın, Sultan Uzunlu! ...
Gören hayran kalır, “helal” demeli
Atatürk Yolu’nda, ne güzel belde
Önde gelir her an, hep veren elde
Alın teriyle bilinir, yörede, elde,
Beldeler içinde, teksin Sırçalı! ...
Dernekle el ele, bak belediye
“Alo” derken hemen ağlama ana
Gözlerimi çevirdin kan revana
Ben doyamadım zaten daha sana
Gözünü ovalayıp durma ana...
'Gözümün nuru, özledim' diyorsun,
Çelik-çomak, dalya, kör ebe oynardık,
Meşeden kızak yapar, bolca kayardık,
Yine felekten bir gün daha sayardık,
İşte, bir özlemdir çocukluk günlerim…
Pancardan araba yapar, eğlenirdik,
Bulgur ayıklar dambaşındaki kızlar,
Ne de güzel dolaşır harmanda kazlar,
Canlar yakar, kızlarındaki o nazlar
Buram buram kokar kültürü sılamın.
Dedem öküzleri koşmuş, çifte gider,
Arpa yolunurken doğurmuş beni,
Yılı, günü; bilmem ki oğul diyor.
Küçüken konuşurdun kafiyeli
Şairliğin belliydi oğul diyor.
Ruhunu kabzetmeye gelince Azrail,
Evlatla servet, geride kalır; bunu bil.
Tüm Dargın Gönüllere
Ezan Sesi’yle irkil, kalk be gönül,
Bayram sabahı, şen olsun gönüller
Dinsin; kin, öfke, garez; terket be gönül
Bugün bayram, bayram etsin gönüller.
Cıvıl cıvıl öter kuşlar,
Dile gelir dağlar taşlar.
Meyveye dolar tüm başlar,
Berekettir bizde bahar.
Çiçekler açar rengarenk,
Bayram gelip-geçti gurbet elinde
Sevinç değil, hüzün vardı gönlümde
Yalnız bir kaç yaş belirdi gözümde
Sensiz bayram, zindan oldu sevgilim.
'Hakkı' söyler sözü, siler gözünü,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!