Hayat bazen insana öyle darbeler vuruyor ki, ilk önce kalbinde açılan yarayı görmüyorsun bile, çünkü gözlerin hâlâ gidenin arkasından bakıyor, bir gün geri döner mi diye umutla bekliyorsun, fakat zaman geçtikçe anlıyorsun ki geri dönmeyecek ve o yaralar iyileşmeyi bilmediği gibi her geçen gün biraz daha derinleşiyor.
Bazen düşünüyorum, sanki dünyaya acı çekmek için gelmişim gibi, çünkü ne yana dönsem kırılan bir parçam oluyor, hangi kapıyı çalsam yüzüme kapanıyor, hangi insana güvensem arkamdan bir bıçak daha saplanıyor ve ben her defasında “yeter artık” desem de, hayat inadına üzerime geliyor, inadına canımı biraz daha acıtıyor.
Bir insanın en büyük yalnızlığı kalabalıkların içinde sessizce ağlamasıdır derler, ben bunu defalarca yaşadım; sofralarda kahkahalar yükselirken boğazımdaki düğümü yutkunarak gizledim, gözlerim dolarken kafamı yana çevirip kimseye fark ettirmedim, oysa içimden geçen tek şey, birinin yanıma oturup “korkma, ben buradayım” demesiydi.
Tane tane kar yağıyor, pencereden içeri
Sevdaya düşenin zor olur geceleri
Sen benimle yaşamaya raziysan
Sal gel ardından, tüm endişeleri
Elini koy yüreğine, yüreğin yansın
Zamanın Gözyaşları
Ay ışığı vururken, boş sokaklara
Yalnızlık sarar beni, gecenin kollarında
Kalbimde bir sızı, senin bıraktığın iz
Her adımda yankılanır, sessizliğin sesi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!