Herkes yürür bu yollarda,
Ama kimse aynı ayak izini bırakmaz.
Kimisi susar,
Kimisi bağırır,
Ama her ses sonunda kendi içine çarpar.
Bir gün anlarsın:
Gözlerimdeki yaş, sana olan aşkımdan
Kalbimdeki sızı, ayrılığın acısından
Her anımda sen, her düşümde hayalin
Sensizlik ağır, yüreğimde büyük bir yangın
Sensiz hayat, bir ömür boyu sürgün
Sen yoksan, bu dünya bana zindan,
Aşkın ateşiyle yanar her bir yan.
İçimde fırtınalar kopar, dilimde yangınlar,
Seninle sönmeyen bir alev olur,
Hayat bir sabaha uyanmak mıydı sadece,
yoksa her uyanışta kaybettiklerini yeniden hatırlamak mıydı?
Bir pencere kenarında dalıp gitmek aramak değil miydi kendini,
ya da bir şarkıda geçmişi duyup içinden sessizce ağlamak?
Kendine bile itiraf edemediğin hislerle doluyken içi,
gülmek bir savunma biçimi değil miydi aslında?
Bir hazan rüzgârı savurdu sırlarımı,
Gecenin koynunda kaldı ellerin izi...
Sanki bir "muhabbet" ki kırıldı kâğıttan,
Yalnız kaldı sahife, yazılmamış sonu.
Bir gün susarsın,
Ve anlarsın ki hayat,
En çok sustuklarında ağır gelir insana.
Çocukken kurduğun hayaller vardı,
Kırmızı bisiklet mesela,
Ya da alınmamış bir oyuncak.
En çok güvendiğin ellerden düşmekmiş,
bir bakışın içinde ihaneti görmek,
kollarında uyuduğun insanın
başkasının yanında gülümsemesine tanık olmakmış acının en koyusu.
Sevgiye inandık,
Herkesin sakladığı bir yarası vardır,
Kimseye söyleyemediği,
Gözyaşlarını yastıklara emanet ettiği.
Gece olunca açılır,
Gündüz olunca gülüşlerin arkasına gizlenir.
Bir sabah uyanırsın,
Pencereden giren ışık yüzünü okşar,
Ama kalbin hâlâ karanlıktadır.
Çünkü bilir insan,
Işık ne kadar parlak olursa olsun,
Gölgesi peşini bırakmaz.
İnsan var, sözleri zehir saçar,
Gözlerinle bakarsın, yürek yanar.
Bir kelime, bir hırka gibi ağır gelir,
Yollar kapanır, umutlar solar.
İnsan var, sessizliği merhem gibi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!