Yazık oldu Mecnun'un sevda istidatına
Kara kuru Leyla'yı peri yapan göz nerde
Boranların hükmünde dalgalanan yüreği
Süt liman sahillere döndürecek söz nerde
Ve belki de bu yüzden kuşlar karar ediyor
İpeği kararmış koza içinde
Ölü bir bebeğin hazin duruşu
Merhaba demeden hayat bağına
Toprağın bağrında özü buluşu
Bu belki kahırın bitimsiz yanı
Anlaşılmaz bir dilin gizemli ahenginde
Aşikar bir çağrının iniltisi belirdi
İştiyakın hasrete inleyene denginde
Hissiyatın kabaran esintisi delirdi
Göğe kadar yükseldi görünmeyen dalgalar
Garabet bir kör kuyu,garabet bir dehlizdir
Garabet yeşerdikçe zehirleyen nergistir
Tomurcukken belirir zehrinin güzelliği
Açması gerekmeden tacı takar başına
Nasibini almışken cömertinden karanın
Karanlığın ritmidir hüzün merdivenleri
Vuruşuyla her akis dimağda yankılanır
İniş ani olunca hiç ileri,hep geri
Adımlanan mesafe firaktır,noktalanır
Söylenen sözlerin renginde midir
Sessizce geçilen gizli bahçeler
Gözler ki ruhların enginindedir
Bahçenin büyüsü mai köşeler
Gözlerden sözlere sitemler düşer
Boz dağın başına çöreklenecek
Asiden bir seher ihtişamı ile
Bir peri kızıdır ki belirecek
Aşacak menzili tüm endamı ile
Gözler kamaşacak güzelliğinden
Lal olan dillere hayret düşecek
Bir zeytin dalıyla uçup geldi kırlangıç
Dağların zirvesinde sisler aralanırken
Masmavi yarınlara olsun diye başlangıç
Güvercinin dilinde barış karalanırken
Değişimi solumak kırlangıç kanadında
Nasıl da nazlıydı nasıl da ince
Ruhumun elemi seni görünce
Ebedi hasretin bendesi iken
Vuslata şah oldu ölüm gelince
Vedaya hazır değil eylüllerin şarkısı
Her nağme illa veda kokmak zorunda değil
Yeni bahar güzeldir en az eskisi kadar
Her başlangıç bir sondan doğmak zorunda değil
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!