Zaten var,
Yüreğimi sıkıştıran,
Acımasız duvarlar;
Deve dikenlerinin,
Mor çiçekleriyle duygular,
Zaten yumuşacıktılar..
Anlatamadıklarımda
Şiirler saklı aslında.
Seneler,
Yaşandığında
Teferruat bile olsa;
Anılar
Ne zaman geceye hayaller düşsem
Yıldızlar toplayıp başına döksem
Denizden her sabah gölgeler çeksem
Kanmadın yüreğim sen bir hainsin.
Bir yalnızlık güftesidir, Şu geçen günler;
Düşünceler, birbiri peşi sıra uzayıp gider..
Sığmaz sonra beynime, bir duvar yıkılır,
Bir yük biner yüreğime, canım sıkılır..! !
Eğer hava güzelse, kaçtığım Güneş'tir;
Tahir olmak ayıp değil
Diyordun ya Usta
Zühre konu dışı yazacaklarımda
Abestir konuşmam onun yerine
Serde erkeklik var ya.
Bir dolu şey yaşadım geçmişimde;
Bir dolu kavgaya girdim,
Dünyayı karanfillere bezemek adına.
Neyi başardım,
Nerede eksik kaldımsa,
Yaşam,
Sizlere,Cunda Adasının arkasında, denizin kıyısında.Denizden 20 metre yüksek yaklaşık 10 metrekarelik yekpare bir kayanın tam ortasında bulunan,
gövdesi topraktan değil kayadan fışkıran bir küçük çam ağacını anlatacağım.
Benim için yaşama direnişin sembolü. Adı Fadime...
YEREL BİLGİ:
Nesos= Cunda adasındaki antik kentin ismi.
Mosko=Cunda adası ile arasında dar bir boğaz olan bir küçük ada
Avdan arta kalan
Zamanlarda,
Cunda da balıkçılar,
Ağ örerler
Zamana.
Hepsinin derdi vardır,
Yıllar acımasız dostum.
Umutlar,
Zamanın harmanında belki.
Ama zaman inan,
Kendi mezarliğında..
Rüzgar;
Yürek,
Yağmur sıkıntısında
Yağdı, yağacak.
Bulutlar boşaldıkça toprağa,
Güldür,güldür akan su;
Kimbilir kaç ay sonra,
çok hoştu, kalemin daim olsun...
çok hoştu, kalemin daim olsun...