Sonunda
Gurubun hüznü
Düşünceyi de vurdu.
Düşünce namlunun önüne
Kalem vuruldu.
Kimi alın yazısına
Musluğun ucunda
Su damlası
Yaşamın ağırlığı
Şimdiden omuzlarında.
Kaderi benzemese de
Newton'un elmasına
Yakamozlar,
Tüterken
Denizin mavisinden,
Gökyüzüne;
Yıldız yağmurlarında
Sırılsıklam yüreğim.
Her akşam üstü
Durup dururken
Öldürüyorlar Güneş'i..
Daha kanı bile kurumadan
Zeytin ağaçlarında
Mevtanın;
Bir yağsam
Kana kana
Damlasam şöyle doyasıya
Yıllarla avucuma toplanan
Can kırıkları
Bitecek toprağımdan
Yuttum
Bugün
Öfkenin zehrini de
Acının ateşiyle
Tutuşurken küllerim
Kalemi kul edip yüreğime
Gitti, geldi zaman
Bir an
Yılların öncesine.
Deniz, maviler dökünürken
Hilal giyindi gece...
Sarınarak şafağın tüllerine
Gözünün ucu değse
Kararacak gün.
Bulutlar dokunsan
Boşanacakmış gibi hüzün
Denize vuran maviler
Açsam kollarımı
Kavuşmaz
Ortası deniz
Bir de ada koymuşlar
Karşıma
Ne elim ulaşır
Düşlerim
Dolaşırken sokaklarda
O mahur şarkılarla
Saatleri kovalıyor
Yüreğimde yelkovan.
çok hoştu, kalemin daim olsun...
çok hoştu, kalemin daim olsun...