Derdiyle kederiyle biz dünyanın insanlarıyız.
Ağlama sil gözyaşını, ayrılık yaşayan bir biz değiliz.
Mechule gidenlerin ardından gözyaşı dökenlerden.
Ve yahut dünya için yananlardan da değiliz.
Biz sevdasıyla ıssız yerlere umut götüren.
Karanlıkta kalmış gönüllere ışık olanlarız.
Bir sabah uyandığımda, bütün güller solmuştu,
Mevsimler sanki birbirine karışmış, dil lâl olmuştu,
Hasret çökmüştü yine bu bedevinin bahtına.
Gözyaşlarına çanak tutmuştu gönül tahtıda.
Her geçen dakika başka bir hüzün vardı sol yanımda,
Bir Sevdadır Türkiyem,
Damarlarımda oluk oluk akan.
Bir Sevdadır Türkiyem,
Asil bir dedenin asil Torunu.
Bir Sevdadır Türkiyem,
Kendimden korkmaya başladım senden uzak,
Az bir umut vardı olur ya sende bırak,
Karanlık üstüme çökmeye başlayınca,
Fırtınalar eser, sen yanımda olmayınca.
Dünya bırak, bırak ki kendinden.
Senden ayrı uzak olan bu geceden.
Bir zamanlar gökyüzüne bakardık,
Masmaviydi huzur verirdi.
Şimdiyse hep ardımıza bakar olduk,
Sevdiklerimizin yalanlarında kaybolduk.
Güven Gürdap
Hiç bu kadar incilmemişti bu yüreğim,
Hele birde buruk bir hüzne kapılmamıştım.
Çaresizlikse hiç bu kadar esir alamamıştı.
Söylemekten bile imrendiğim sevgi kelimesi.
Hiç bu kadar uzak kalmamıştı sol yanımdan.
Üzülme, ey güzel anam,
Biter elbet bu hüzünlü gurbet.
Hainler pusu kursa da yolumuza,
Râb bize yeter deyip, çıkmadık mı yola.
Üzülme ey güzel anam,
Ben yalnızlığımı paylaştım,
Senin bu beğenmediğim, kentin banklarında.
Gidişine değil, bu isyanım,
Bir haber bile vermeden terkedişine.
Bu mesafeler tanıdık artık bana,
Ben böyle huzur mu buluyorum?
Sanma senden ayrı mutlu oluyorum.
Bir ağaçtan yaprak dökülür gibi,
Senden ayrı, senden uzak çıldırıyorum.
Bumu hayallere sığmayan,
Çanakkale, Kabristana dönmüş bir belde,
Hani o şimşekler çakan, yiğitlerin nerede?
Binlerce Mehmet'in kanını döktüğü yerde,
Tarihin hayasızlığına çekilmiş bir perde.
Ya Rab, nasıl bir vahşettir öyle?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!