Ben giderken en çok seni bıraktım geride.
Yere damlayan bir kaç damla göz yaşımı bir de
Ben giderken.
Ben giderken Eylül dü.
Yapraklarını döküyordu ağaçlar,
Aslına bakarsan can,
Tadı, tuzu olmayan bir hayat.
Eğer nefes alıp vermekse yaşamak,
Bu can sadece bu şekilde yaşayacak.
Aslına bakarsan can,
Eğer gelebilseydim,
Bir an bile düşünmezdim.
Yolun sonu belli,
Yolun sonu vuslat,
Bir gün mutlaka,
Gerçekleşecek o kavuşmak.
Sonra dersin ki;
Ayrılık, bir dolu tanesi.
Düşer engin Denizine,
Erir göz yaşının tuzlu benliğin de.
Vurur yüreğe yokluğun,
Yakar, kavurur hasret.
Gece hüzün usta,
Gece çığlığın içinde susuşun.
Gece, aldığın her nefeste boğuluşun.
Gece huzurun içinde isyanın.
Gece ay’ın içinde ki nokta,
Noktanın içinde duran siyah,
Ben aynalara küstüm Anne,
Aynalar yalancı,
Aynalarda ki ben değilim ki!
Gördüğüm ben bana yabancı.
Ben aynalara küstüm Anne.
Öylesine acıyor ki yüreğim,
Yaşıyorum işte, öylesine.
Tadı, tuzu olmayan bir hayatı,
Çekiyorum işte, öylesine.
Anlatsam anlatamam,
Yine mahsun gece,
Dar ağacında umut,
Dilim de bir ağıt, sessizce.
Kaç gün batırdım,
Kaç geceyi sabaha bağladım?
Kaç kez sevmeyi denedim?
Mahsun bir gece,
Yüreğim gibi hâr da.
Ey yer yüzünü
Gök yüzünü yaradan,
İsyanım sukut,
Dilim lâlda.
Söyle onlara Adrian,
Ben öldüğüm de cenazeme çiçek falan yollamasınlar.
Bir barınağa mama alsınlar,
Sokakta ki canları doyursunlar.
Bir fakirin yüreğine dokunsunlar.
Söyle onlara Adrian,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!