Hüzünün sarmaşıkları dolanır yüreğime,
Ağlıyamam...
Korkarım seni düşürürüm diye gözlerimden,
Korkarım göz yaşımı dökmekten.
Seni kainat kadar sığdırmışken içime,
Dönülmez seferemiydi gidişler,
Giden gelmez oldu,
Sustu dilimde tek tek kelimeler.
Baktığım her nokta da,
Bir hatıra gizli.
Sabahım vurduğunda cama,
Uykusuzdum gene ben yastığımda.
Bir sancı gıdıklıyan böbreğimi,
Hadi ondan da geçtim
Kaybettim sanki içimde ki güzelliğimi.
Güneşin doğmadan önce ki halini gözlemledim,
Dönüpte ardıma bakmam,
Sadece yazarım.
Ne için yada kim için olduğunun ne önemi var?
Eğer ruhundam geliyorsa kelimeler
Tırnaklarıma kazırım heceleri yazarım.
Bir kağıt olursa hele birde,
Rabbim.
Duy sesimi.
Sen ki her şeyi duyansın, gözetensin.
Beni de duy Rabbim.
Varmı benim derdimin bir çaresi.
Bilirim, bir sınavdayız yeryüzünde.
Martıların sessiz çığlığı gelir kulağıma,
Oysa o kadar uzaktır ki deniz bana,
Kokusunu çekerim uzaktada olsa.
Bir yetimin ağlamasını duyarım,
Üzülürüm.
Çok uzaktada olsa içimdedir sanki
Gece dağılır paramparça,
Uzak mevsimlerin, uzaklıkları
Gelir konar baş ucuna,
Birden bire olur her şey
Bir kalp ağrısı vurur sol yanına.
Zemheri bir soğuk üşütür bedeni ni,
Mahsun bir gece,
Yüreğim gibi hâr da.
Ey yer yüzünü
Gök yüzünü yaradan,
İsyanım sukut,
Dilim lâlda.
Bazen, an gelir susarsın.
Hiç bir kelime çıkmaz dilinden.
Öylesine yorgundur ki yüreğin,
Yaş bile akmaz artık gözünden.
Bazen, an gelir susarsın.
Söyle onlara Adrian,
Ben öldüğüm de cenazeme çiçek falan yollamasınlar.
Bir barınağa mama alsınlar,
Sokakta ki canları doyursunlar.
Bir fakirin yüreğine dokunsunlar.
Söyle onlara Adrian,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!