bir hayat düşün varlığınla var olan yokluğunla yok olan,
bir şehir düşün sen ağlayınca ağlayan sen gülünce güneş açan,
bir insan düşün çatkapı gelirsin umuduyla kapının ardında hemen duran,
ve bir aşk düşün sensiz var olamayan...
bir hayat düşün sensizlikle başa çıkmaya çalışan,
uykum gibi sessiz,
uykum gibi derinden,
uykum gibi her gece yanıma gelsen
sen gelsende sonbahar gelmese olmaz mı?
kim inanır ki yaprakların senin gidişinle birlite sarardığına
sana gözyaşlarını hatırlatan herşeyden nefret ettim bir filimden, duygusal bir şarkıdan
hatta senin için kendi yazdığım
bir şiirden bile nefret ettim...
sana ayrılığı hatırlatan herşeyden nefret ettim
bir mektuptan, koca bir mevsimden
artık nefretim de yetmiyor seni hatırlamama
bana değil de yüreğime bir görünsen
eski günlerin hatırına adımı sayıklasan diyorum...
artık umutlarım da yetmiyor ayakta durmama
bana değil de dostlarımıza seslensen
ne beklediği bir gemisi vardır bu limanın
nede kıyısında bir yolcusu
ne denizi vardır
nede sahili
ne güneşi ısıtır bedeni
ne de kokar yosunu...
iki dudağını sadece
sigara için arala yada beni sevdiğini söylemek için
öpüşler dışarıda kalsın
başka birinin dili olmasın dilinde
gölgen düşmesin ayaklar altına...
iki bacağını sadece
adım atmak için ayır yada bana doğru koşmak için
bedenler dışarda kalsın
başka birinin bedeni olmasın içinde
adın düşmesin ayaklar altına...
iki gözünü sadece
son nefesini verirken kapa yada beni gördüğünde
bakışlar dışarıda kalsın
başka birinin bakışları kalmasın gözlerinde
gözlerin düşmesin ayaklar altına...
ne beklediği bir gemisi vardır bu limanın
nede kıyısında bir yolcusu
ne denizi vardır
nede sahili
ne güneşi ısıtır bedeni
ne de kokar yosunu...
tek olan kalbin sadece
beni sevmek için atsın
kalbinde düşmesin bedenin gibi ayaklar altına...
kim demiş göremem diye
görürüm elbet
kimbilir nasıl da düşlemiş
nasıl da gülmüşüm o eski resimlerde...
kim demiş duyamam diye
yenilsem şu hayata gözlerimi yumsam
gözlerim olur musun
soluk alamasam, çırpınsam
nefesim olur musun
ağlamaktan göz pınarlarım kurusa
yağmurum olur musun
gelipte bir gün sorarsa...
o'na deki,
daha ilk günden başkasına koşmuş
bitmeyen aşkla seviştiğiniz yerlerde,
gökyüzüne,yıldızlara baktığınız
sancılar içerisinde yine...
bir sigara yakar...
sendeleyerek de olsa...
yüzümü döker...
nasıl da sevdik
tek korkum
seni bir daha göremeden,
omuzuma yaslanan saçlarını gözlerimle sevemeden
bir sabahçı kahvesinde, hiç olmadı
martılarla dertleşirken
ecelin bir kuytu köşede beni bulması...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!