Gürkan Akan Şiirleri - Şair Gürkan Akan

ben istanbulda kuru bir toprak
sen yağmur misali
gün gelir buluşuruz
geç kalma bari...

ben gök yüzünde bir bulut

dur! !
yaklaşma
bu gözyaşlarını sensiz de dökebilirim
bırak! !
uzatma ellerini
nasıl olsa birazdan gideceksin

yetim bir çocuk edasıyla yaşama,
mapusluk çeken yüreğimle özgürlüğe,
kurumuş bir toprak gibi yağmura,
kanadı kırılmış güvercin gibi gökyüzüne, kırılacağım...

gökyüzü kızıla boyanacak,

ziyade olsun...
sakın üzülme, birlikte bitirdik
aşka bulanmış ellerimizle, saçlarından kavrayıp
derin bir mezara gömdük hayallerimizi
kimselere haber vermedik
herhangi bir tören

ah etme yar derinden
dayanamam ağlarım
söz etme yar içinden
sana dayanamam ağlarım...
bir tek istanbul kalır gözlerimde
adını sildiğim gibi defterimden

dudakların bir kadeh şarap
gözlerinse birer jiletti
baktıkça kanar
ağlardım sessizce...

dudakların sonbahar gibi kızıl

farzet ki hiç ayrılmadık ne düşman oldu bana martılar ne de adını ezberlettim hoyrat esen rüzgara... farzet ki hiç ayrılmadık ne gözlerim ağlamaktan kızardı ne de yüreğimi kanattım... farzet ki hiç ayrılmadık ne kaldırım taşlarında oturup gelmeni bekledim ne de gökyüzüne bakıp seni diledim... farzet ki hiç ayrılmadık son kez değilde, ilk defa sarılıyormuş gibi uzun uzun sarıldık, dudaklarımız seviyorum demelerimizden utandı, ellerimiz ilk kez kavuşuyormuş gibi birbirinden hiç ayrılmadı, farzet ki koca bir yalandan başka bir şey değildi ayrılığımız... farzet ki hiç ayrılmadık ne sen unutmaya yeltendin beni ne de ben başka birine dokuna bildim... farzet ki hiç ayrılmadık ve sende benden başkasını hiç ama hiç sevmedin...

her gün
sana uyanıyor sabahlarım
her akşam
sana yağıyor yağmurlarım
gecemde sen gündüzümde sen...

sen gideli çok oldu sevdiğim
yüzüm yine gülmüyor,
gökyüzü desen yine mavi,
uzun zaman öncede bıraktım postacının yolunu gözlemeyi
odayı boyattım, pencereleri de sürekli açık tutuyorum kokun gider umuduyla
ama nerde yastığa bile sinmiş kokun...

tam ağacın altından geçerken esti rüzgar,
ya da rüzgarın estiğini hayal ettimde
ben mi sebep oldum düşmesine yaprağın,
belki ilk yaprağı tutmaya çalışmamdaki amaç
gözümdeki kaybolan yaşlardır
eksik birşeyler var anlatamadığım