Bir Salı akşamıydı düştü kalbe cemre
Saat on altıydı, yaşı henüz on yedi
Yürek derin bakışlarda vurgun yedi
Çocuksu gözlerinde yakamozlar
Saçlarında tel tel Ekim güneşi
Yüzü ışıl ışıl ay gibi gencecik tay gibi
Şu perişan halim kabusun olsun
Uyan orta yerinde gecenin ve irkil
Sarsılsın ürpermelerle tüm bedenin
Karşımda meydan okur gibi dikil
Göz yaşların birer kör kurşun olsun
Tenimin kuytularında hala kokun saklanır
Hayal sevişmelerle yine ürperir bedenim
Teslim olur her yanım kösnül yanılsamalara
O içten sarsılışlarla ağır ağır erir bedenim
Adın öper çatlamış dudaklarımdan aşk ile
Karanlığını böl
Geç saatlerinde gecenin
Tenhalara atıl bulmak için beni
Sus! Bağırma sakın!
Giz olmalı gelişin...
Fısıldasan adımı duyarım
Yıllar geçti üzerinden o puslu akşamın
Unuttum mu seni bir sor
Nakış gibi yüreğimin ucundasın öylece
Sor bana bendeki sensizliği
Bir dokun bin ah işit benden
Sen bir meltem estir geçmişten
Cam kırıkları içimde darmadağın
Yüreğim lime lime içim kan revan
Cılızlaşmış alevi koskoca dağın
Aşk lokması artık çok yavan
Cisimsiz kaldı ölümsüz aşk
Tozlu bir pencere ardında hatıralar
Okşanmış saçlar, kirli dudaklar...
Kirli camlara sinmiş ıslak nefesler
Duvarlarda titrek arzulu sesler...
Mazi mi cam mı kirli olan - bilmiyorum
Tanrım! Her şeyi kirli görüyorum.
Gittin mi hep böyle gidersin
Ya hiç duymam gidişini
Ya fırtınalar koparırsın içimde böyle
Ne zaman gelsen
Sonra hep gidersin
Sırf gitmiş olmak için gidersin
İki kanat çırpışı sana ulaşmak
Olmasa ruhumu saran kafes
Boynumda ikilem halkası
Git derken kal diyor bir ses
Bir su akışı sana çağlamak
Bir gül sunulsa aldanıp sevinme
Bin diken bil ki acıtır tenini
Bu gün için çok sevindinse
Korkma yarın ödersin bedelini
Dünyalar dolusu dost olsa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!