Gün olur da hani ansızın
Bir şey kıpırdar derinde bir yerde
Sanki bir cami avlusundan
Bir avuç güvercin kanatlanır
Gönül içre kayalardan
Bir-iki damlacık akışır
Papazkarası gözlerinin
Kıskanç bakışlarının kıskacında
Yengeçvari kaçıyorum senden
İçim acıyor haykırasıya
Pençende çırpınan
Zavallı bir serçe gibiyim
Küçük çaylarda aktın çağladın sen
Bu ummanlarda boğulamazsın
İçimde bir mum gibi ağır ağır erirken
Gözyaşlarınla bende çoğalamazsın
Nafile insaf dileme, yalvarma boşuna
Sık bir kurşun yüreğimin ortasına
Cansız yığılayım bir gün yol ortasına
Ne sen bana, ne ben sana diyelim
Öleyim ki ben, kurtuluşun olur senin
Seven gün solmayacak sanıp durur
Ay şem ile ateşte yanıp durur
Bir yürek ki hırçın denizler gibi
Ayşe'm ile coşup çalkanıp durur
Her açışımda bu sayfayı
Bil ki-
Geçmişin külleri alevleniyor
Yaşanmış bitmiş ne varsa eski
Tutuşuyor esen rüzgarda bir bir
Ayışığında öpüşmeler
Hep bu buruk tesadüfler yıkar beni
Görür gözlerim, o an kahrolurum
Yıllarca hamal gibi sırtımda taşıdığım
O sevda yongası aşklarda ne bulurum?
Bir buruk tesadüfle görünce önümde
Bu bir dünyayı fanidir ki
Nice yangınlar söner biter
Alevi kalmaz deli gönlün
Sonu bir ince duman tüter
Yanaklarında yaş izleri
Kapın senin de çalınır bir gün
Halin hatırın sorulur bir gün
Kalmamış fani dünya Sultan Süleyman'a
Naaşın taht-ı musallaya kurulur bir gün
Çokları bu alemde sefasını sürmüş
Gitmeli bu şehirden bir akşam üstü
Küsüp arkada bıraktığım anılara
Sensizliği senden uzaklarda yaşamalı
Uzak olmalı senden tacizkar varlığım
Aşk dingini yüreğimde deli fırtınalar
Boş bıraktığın odalarda çınlar sesim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!