Ismarlama saatlerde geldin bana hep
Kahır gecelerde ölüm saatlerinde yoktun
Ismarlama saatlerde geldin gelmesine de
Sokaktaki yabancı gibi ha var ha yoktun
Duyup da feryadımı daral anlarında
Uzanıvermiş boyluboyunca
Islak ayaklarında kum tanecikleri
İpeksi hafifliği körpeliğinin
Baştan çıkarmada masumca
Omuz başlarında su damlaları
Süzülmede göğüs aralarına
Diyorsun yandım buz kesmiş yüreğinle
Yanmak neymiş gel bir de benden dinle
Kavrulmuş ateş-i aşkınla çıra gibiyim
Yak bir kibrit çakmak çakmak gözlerinle
Alevsiz dumansız yanmayı gör bende
Sevda yongası sisli bir akşamda
Kolunda kör topal birkaç hatıra
Düş ıslak kaldırımlarına bu şehrin
Saatlerce yürü içinde türlü hüzün
Akşamın kızıl korları yaksın içini
Devinsin gözlerinde hatıralar
Her ne zaman baksam sana
Ordadır yaşanmış yaşanan
Sevinçlerim içime sığmayan
Tarifsiz hüzünler... ürettiğim
Kavuşamayışlar, bekleyişler
Boşa geçen bunca zaman
Bakıp da gözlerimdeki seher şebnemlerine
Sanma bir bahar yağmurudur yağan inceden
Kardelenler saklıyorum gonca güller arasında
İnmiştir vakitsiz bir hazan ruhuma çok önceden
Bu ne gençlik fırtınasıdır eser avare başımda
En güzel şeyler gibi hep az oldun hayatımda
Çölde su gibi gönülde aşk coşkusu gibi
Hep bir eda binbir türlü naz oldun hayatımda
Bugün kavuşma umudu yarın ayrılık korkusu gibi
Ne umut dolu bahar ne sevda yangını yazdın
Çığlıklarım yırtar karanlığı
Adın sokaklara düşer hece hece
Açıp aşk kitabımı bu gece
Sevmek sevilmek üzerine
Sana bir şey diyeceğim
Leşcil kuşlar üleş kapışmada köhnemiş bedenden
Sırtlanlar ölüm ağıtını uluyor içimin bozkırında
Yavru bir ceylan soluyor kesik kesik şuramda
Can çekilmede gayrı canana can veren bedenden
Toprakta kesif kan kokusu kurtlara davetkar
Saldık ömrümüzü bir deli akıntıya
Çalkantılarla beyhude salınıp gittik
Aşk sandığımız anlamsız bir takıntıya
Biçare baştan ayağa kapılıp gittik
Nice dağlar aştık ne yollar aşındırdık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!