Seni anlatmak
Kağıt ve kalem.
Kibrit ve biraz tütün
Biraz tütün tükenmek üzere.
Kibrit çok.
Bir vapurun üst güvertesinden martılara atılan simit...
Rüzgara bırakılan sigaranın dumanı...
Büyükada’dan Sedef’e kadar tarifi imkansız yolculuk...
Merhaba gençliğim,
Merhaba dostluk,
Merhaba Aşk...
Hep böyle gül
Çoçuksu.
Yüreğini aydınlığa dön.
Hep böyle ilk günkü gibi
Çoçuğunu kucaklar gibi
Bir aşkın saflığını korur gibi.
Diyorsun
Mimle(n) miş gözleri
Görse
Utanır
Tanrısallığa dair neyi varsa söker
Atar
Sen dünyaya daha güzel bakan gözlerim
Ruhumu asiliğe taşıyan sözlerim
Sen tutsaklığım sebebi.
Öyle bir çırpıda nereye!
Düşlerime ilkel Pan’ı davet eden bedenim – ki ilkelliği tartışılır
Bedenimden yayılan sessiz ezgim.
Hayata dair sözcükler biriktiriyorum
Sana ait olmayan defterimde.
Göz yaşları biriktiriyorum, gözlerinde
Kederli bir günün sonunda;
Gözlerine sormak gerek seni
Gözlerine hangi sözler denk düşer, bilsen...
Gözlerine aşk,
Gözlerine özlem,
Gözlerine keder...
Gözyaşlarımı biriktirsem
Sen sorduğunda
Balığım için tuzlu su gerekliydi desem;
Ve sana dair hiç bir söz demesem
Sen yinede...
Her buluşamama
Bir kalp sızısı.
Birikintisi ise kalp sektesi.
Alınan her nefeste söylenilemeyen her sözcük
Bir hüzün sağnağı
Ve her hüzün 24 ayar bir gözdamlasına takabül
27-ekim-04
Sevgili Ahmet Abime
Bilmelisin ki halen dost yürekler okur dizelerini
Yanık bir türkü tadında
Copla erken tanışmalarımızı anlattın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!