GÜNAH ŞİİRLERİ

GÜNAH ŞİİRLERİ

Osman Erdoğmuş

İMAN VE KÜFÜRDE SINIR (Hazreti Vahşi)

İman öyle bir sırdır ki, kalbe girmeden esrarı çözülmüyor. Kalbe girmesi de her zaman kolay olmuyor. Bazen insanın dünyalar kadar hata ve günah bataklığına saplanıp, tam ebedi bir hayatını mahvedeceği anda, Rabbimin hidayeti ile yüreklere nakşediliyor. Yüreğe giren bir katre iman ise, kendisini insan hayatında güzellik, sevap, hayır ve hasenatla gösteriyor.
Küfür öyle bir karanlık ki; her bir günah insan kalbinde kara bir leke oluşturup, insan yüreğini katran haline dönüştürüyor. Buna inat ve ısrarı eklediniz mi? Katran kuyusuna daldırıyor insanı. Debelendikçe battığının farkına varamıyor maalesef. Ta boğazına kadar katran yükselince, ona uzatılacak ele sarılmayı akıl edenler; hem dünyasını hem de ahretini kurtarıyorlar.
Küfür ile iman arasında gidip-gelen; küfür bataklığında iken yapmadığı günah kalmayan, hatta Efendimiz Hz. Muhammed’in (SAV) Amcası Hz. Hamza’yı (RA) şehit eden, Uhud savaşını hüzne boğan ve sonunda hidayetle şereflenip, kalan ömrünü bu uğurda harcayan, savaştan savaşa, gazadan gazaya koşan bir Sahabeden söz etmek istiyorum. Herhalde kimden bahsettiğimi anlamışsınızdır. Hz. Vahşi’den (RA) bahsediyorum.
O bize hayatıyla şöyle bir mesaj veriyor.

..

Devamını Oku
Bayram Kaya

Köleci ilişkiler üzerinde; köleci firen ilişkilerine dönen sosyo toplumsa potansiyel enerji; efendi, köle, temel ikileminde haram, helal, suç, günah, erdem, sadaka gibi bir yığın olay ufku durumlarını akış yolu yaptılar. Bu tür nicelenişler, günah işleme ya da sevap yapma özgürlüğü oluşla bir zengin tasarrufu oldular.

Zengin isterse günah, isterse sevap işliyordu. Zenginden fakire doğru akıtılan kontrollü kinetik alanlı bu enerjisi, öznel enerjiydi. Bunların hiç birini de ittifakı olan; gerçek nesnel toplumsal ilişki içinde nesneli olgusal bilinç oluşla çıkaramazsınız. Ancak özneli olgularıyla, özneli edersiniz.

Gerçek nesnel toplumsal ilişki referansında; bir enerji karşılanma biçimi olan yeme içmeyle beraber; enerjinin dönüştüğü düzenlemelerdi barınmalı korumayı sağlayıcı bağıntılar kılmayı yapmak ta vardır. Yapılan üretimin içinde kullanım değerleri farklı olan emekler vardır. Kullanım değerleri farklı emek ürünlerinin takası vardır. Takas kullanım değerleri farklı ürünün eş birim zamanlı üretilmesine anlam denklikle değişimlerini ilişkinleyen zorunlu bağıntılı bir referansları vardır.

Emekle, emek ürünlerinin değişilme esası arasına hizmeti koymanız normal iken; toplumsal emeği av ile ele geçiren malı sahibi olmayı koymak; sisteme yabancılaştırılmaktı. Yine toplumsal güç nedeniyle mal sahibi oluşa göre yapılan hileli düzenlemelerin nesnel ve toplumsa sözleşeni bilinçle meşruiyeti dayanağı yoktur. Bu nedenle toplumsal gücün ham edilmesiyle mal sahibi olunuşa, absürtlükler destek olacaktı.
..

Devamını Oku
Sadettin Deren

Günah yemişi nasıl olur ha..
Günah yemişi nasıl çağırır adamı,
Yok.Olmaz.Gelmem.Yok.

Saadet gülleri pır pır eder uçar,
Esenliğimizi nasıl kıskanırlar.
-Kıskanılan esenlikler güzeldir ya-
..

Devamını Oku
Veysel Şimşek

Her zaman bu dünya zalime cennet,
Mert dururken namerde edilmez minnet,
Asıl gerçek budur farz olan sünnet,
Yazık günah yazık diyen olmazki.

Kimse ortak olmaz benim acıma,
Sözüm halden bilmez kardeş bacıma,
..

Devamını Oku
Sibel Gökmen Katrancı

Çok büyük günahlar işledim belkide hiç
Bilmiyorum belkide günah neydi
Bir çocuğun elinden şeker almakmıydı
Yada menekşe ablanın bahçesinden elma koparmakmı
Rüzgarın ıslık çalan sesi gibi inleyen yavru bir köpeğe süt vermekmi
Sinsi sinsi yaklaşan aşka yelken açmakmıydı günah
Dokunmakmıydı ipeksi yanaklarına bakmakmıydı gözlerine
..

Devamını Oku
Hayrunisa Aşkın

Arama aşkıma bahane,
Hata benım suç benım,
Senı sevmek gunahsa,
çekerım gunah benım.
Tanrım yaratmış askı,
Bulbul çekmış azabı,
Bu aşkımın gazabı,
..

Devamını Oku
İzzet Selçuk Cumaoğlu

Kararmış şu gönlümü aydınlatmadan,
Bırakıp da gidersen günah senindir.
Uyurken yatağımda, okşarım seni,
Tadına varamazsan günah senindir.

Buğuluyken gözlerim, gülecek misin?
Kanıyorken yüreğim, gidecek misin?
..

Devamını Oku
Mikdat Bal

Değerli müslümanlar bu dini bilmezsunuz
Bilmemek ayıp değil cameye gelmezsunuz!

Ben kalkup geldum size sorun da söyleyeyim
Müşkilatunuz varsa bertaraf eyleyeyim

-Hocam benum kafama bir mesele takıldı
..

Devamını Oku
Okan Ağ

bir kedinin ensesini yalayarak günah çıkarıyor içimdeki köpek
gözlerindeki korku ve nefreti yatıştırmak istiyor dilini göstererek..

şimdi hak ettiğim gibi hatta belki hayallerindeki gibi pislikleşiyorum..ve öğreniyorum kirlendikçe..dudaklarımdan çamurlar aktıkça her gülümsememde..yalanları,ve yalan söyleyenleri anlamayı,onlar gibi yaparak onlara inanmayı…bir çok şey öğrendim..şimdi muhtaç olunduğu için değil,son yada tek seçenek olduğum için değil,öylesine,sebepsizce sevilmeye ihtiyacım var..kirlendim mecburi sevdalarda ve her lekeyi temiz bir kalbe bıraktım,öğrendiğimi yaptım sadece,anlatılan hikayelerden çıkardığım sonuçları..düşünmedim kaç temiz kalbi kirlettiğimi..

bir kedinin ensesini yalayarak günah çıkarıyor içimdeki köpek
gözlerindeki korku ve nefreti yatıştırmak istiyor dilini göstererek..
..

Devamını Oku
Emine Akar

Ne kadar da kötüymüş sol
Soldaysa kanser kötü huylu
Soldaysa tümör kötü huylu
Yemek bile günah sol el ile
Evine adım atmak günah sol ayak ile
Solun her şeyi kötü
Solun her şeyi günah
..

Devamını Oku
Ömer Kaplanoğlu

Dadaşımın elinde saz,dilinde türkü güzel
Haykırsın avaz, avaz gönlünde öykü güzel
Muhabbette, mabette, nazda niyazda güzel
Günah, günah diyerek şevkine gen vurmayın
Adına hürmet edin özüyle oynamayın
..

Devamını Oku
Mehmet Zeki Eser

adım günah
ne zaman doğdum bilmiyorum..
hep varım bildiğim o
herkesin bir köşesinde
sessizce işlenen

adım günah...
..

Devamını Oku
Kamil At

Şu donuk gözlü
Her günahı işler
Sonra ellerini açar
Her günahtan sonra
Uğradığı adres yapılmış

Korkmadan günah işler
..

Devamını Oku
Perihan Pehlivan

Gönlüm tam bir avare,
Döne, döne oldum garip pervane.
Ey gönlü nare, derde çare,
Sevdiysem seni, günah bunun neresinde?

Tapmadım dünya malına,
Sevgi taktım gönül dalıma.
..

Devamını Oku
Tacettin Fidan

Şeytanın bütünsel bir ilâhiyat ve felsefe düzeni vardır. Vasıtasıyla, dinleyene kendi görüşlerini izah eder. Özellikle, yaratılmış olan şeylerin esasen şer olduğunu, buna göre insanoğlunun da bir şer parçası ve Tanrı’nın onun çile çekmesini arzu ettiğini, üstelik buna sevindiğini bildirir. Dahası, bütün kainat sefalet alametiyle doldurulmuştur. Zira, Tanrı’nın esas dileği zaten budur ve bu gerçeği tamamen kendi istediği şekil ve amaçla düzenlemiştir.

Ayrıca, bu ilâhiyat sistemine göre, Baba Mevla, kendi oğlunu, yani Hz. İsa’yı, katillerine teslim etmekten zevk duydu. Evlat Mevla'nın dünyaya gelmesinin esas sebebi de, Babası tarafından burada cezaya çarptırılmak istediğindendi. Her ikisinin müşterek amacı ise, mutekitlerini cezalandırmak ve onlara iyice eziyet çektirmektir. Daha doğrusu, dünyayı yaratırken, Mevla’nın aklında kurduğu şey, açikça insanoğlunun şüphesiz günah işleyeceği, böylece O’nun adaletinin dünyaya yerleşip yayılmasına fırsat sağlayacağıdır.

Yani, şeytana göre, esasında ilk yaratılan şey cehennemdir - güya, bu anlamda, bütün öteki şeyler cehennem uğruna kuruldu. Dolayısıyla, bu tür ilâhiyat akımında, “inançlıların” ibadet hayatı şer kuruntusuna takılı olanı içermektedir. Sanki dünyada yeterli şer yokmuş da, bunlar yasak edilen şartları biraz daha çoğaltır ve yenilerini eklerler; her şeyi cefa dikenleriyle donatır, böylece insanın şer ve cezadan kurtulmasını önlerler. Zira, arzuları insanı sabahtan akşama kadar kanatmaktır. Lakin, gene bu kadar kan dökülmesine nazaran insanın günahında bir azalma olmaz! Bundan böyle, Haç bir merhamet işareti değil (çünkü bu tür ilâhiyatta merhamete yer yoktur) , artık Kanun ve Adalet zaferinin belirtisidir. Güya, Mesih şöyle buyurmuş: “Ben Kanunu yıkmağa değil, sayesinde imha edilmeğe geldim.” Şeytana göre, ancak bu şekilde Kanun gerçekten ve tamamen “nail olabilir.” Yani, 'aşk’ değil de ancak ’ceza’ işbu Kanunu doyurabilir: Mevla dahil, Kanun her şeyi yiyip bitirmelidir. İşte böyledir ceza ilâhiyatı, işte böyledir nefret ve intikam. Bu inanç kaidesiyle yaşamak isteyen, cezalandırmalardan derin zevk duyar. Fakat, en doğrusu, cezadan kendi paçasını kurtarmak için Kanun ve Vekili ile siyasi “top oynamaktan” hiç çekinmez. Zira, ona göre, önemli olan ondan başkalarının çile çekmekten mahrum kalmamasıdır: Aklını fikrini bugünün ve geleceğin ceza işlemleriyle meşgul etmeli; 'Kanun' nezdinde muzaffer olmalı; merhamet edilmemelidir.

Cehennem ilâhiyatının en yüksek nişantaşı budur - zira cehennemde, merhamet hariç, her şey mevcuttur. Bundan dolayı, cehennemde Mevla’nın Kendisi bulunmaz. Merhamet O’nun var olduğunun belirtisidir.
..

Devamını Oku
Zehra Kaya

Bir ayrılık daha, sabıkası artıyor kalbimin.
Verilen sözlerden yine döndük, yeni bir günah daha.
Gidiyorsun ve bir günah daha.
Çok sinsi çıktı bu aşk kalbimin altından seni yürüttü
Sende gittin...
Şöyle yakasından tutup silkeleseydin ağlayacaktı ayrılık.
..

Devamını Oku
Mehmet Sever

sevmek miydi yanlış olan,yoksa aşk mıydı yazmayan kitaplarda günah sayılan...
..

Devamını Oku
Yasin Kandemir

Günahsız insan olmadığı gibi,insansız günah da yoktur........
..

Devamını Oku
Güvenç Gürses

Bu şiiri okuyan zanneder isyankârım
Halbuki Allah'ıma sevgiyle yaklaşanım.

Ten içinde canla yaşarsam darda
Dertlerimle ben yanarsam harda
Aldanıp kanarsam nefsi şeytana
Bu günah tenin mi yoksa benim mi?
..

Devamını Oku
Yasemin Kurt

Aşka sürgün edildim bu gece,
Sevmesini bilmediğim için.
Attığım her adımın hesabı soruldu,
Sevgiyi ayaklar altına aldığım için.

Nereye baksam uzandı günahlar üzerime,
Her günah bir kement attı,
..

Devamını Oku