İnsan, ölüm tohumudur
Ölmek var yaşamak yok
Yedi cihanı dolaşsam
Keder var şetâret yok
Aralık 2012
Hani diyorum ki
Bir gün
Şöyle iyi bir giyinsem
Kirli beyaz pantolon
Bej tişört
Bir yaz ayakkabısı
Ölüm, Çukurova'nın Tatarlı köyünde
Mavi sular üstlerine yazalanmış
Nilüfer çiçekleri gibi
Güzel artık
Günahım neyse belli
Amelim neyse tartık
Kaleminle gitti ufuktan eş'ar
Hani velveleli şuarâ hani
Mısraları söndü lâl oldu dili
Nerede Semerkand, Buhara hani
Ey Nef'i şiirin ustası sensin
Ben aslında delirdim galiba
Ama delirmemiş gibi yapıyorum
Sağ sola bakıyorum
Aslında duvarlara kafa vurasım geliyor
Masamdaki herşeyi yerlere saçmak istiyorum
Bir de ne varsa kırmak
Şiir ve hitabet zor sanattır
Herkesin harcı değil
Ben yirmi bir yaşında
Genç bir muallimken bana
Nice insan
Sizin mesleğiniz ne
Bahar ayı salınıyor dallarda
Mazı ışkınlarının kulaklarında küpe
Sarı ile yeşilin ortası bir renk
Derinleşiyor ağacın boyunca
Her şey çıt kırıldım uçlarını veriyor baharda
Sakızlıkta öyle böğürtlende
Ellerinde silahlar ile
Gözlerin ile pür dikkat
Tutacağın şeydir nöbet
Yedi yaştan yetmişlere
Duracağın şeydir nöbet
O olmasa bu yurt olmaz
İri damlalar düştü önceleri
Sonra şakır şakır yağdı yağmurlar
Yık, yok et, akıt diye bağırdı bir ses
Ama o inadına durdu
Allahın muktedir eli ile
Dünyadan bin misli intikam almak isteyen
Ben sizi boşuna vurmuşum
Üveyik, karatavuk, zumban, tavşan
Dağdancıl, bıldırcın, cıngırmenik, keklik
Peşinizde boşuna yorulmuşum
Şimdi kenara çekildiğim
Küçücük bahçede
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!