Geceye SON DEM
....
Arz-ı endam ederim beyim.
Şarkıların yüzünden yırtılmış bir içtenliğim,
Ve Tanrının denk getiremedigi bir gençliğim vardı.
Arz-ı endam ederim beyim.
Aynanın sır'rına gömüldü yüzüm
Önce bir siyah
kömür karasından
Belki gece katranından
Çektim..! !
Küçük bir çocuk ağladı bugün içimde
Hıçkıra hıçkıra...
Ne işim vardı bu dünyada diye.
Oysa uçurtma vad'etmişti o koca yürekli adam,
Kuyruğunda sallanan rengarenk ümitler.
Tuttum ellerinden,
Bir romanin ilk sayfalarında görüyorum ad(lar) ını
Ne güzel bir aşka imza atmışlar diye
Ceviriyorum sayfalarını.
Bir ömür sığdırılan kitapta
Nedense
Hic denk düsmemis ad(ım) ları.
Ölüm ki bir sonsuz uçurum
Hergün atladıgın ama
Yere çakılamadığın.
Var gücünle haykırdığın
Ama sesinin hiç duyulmadığı
Ölüm, mutlak bir varoluş giden için
Ağız dolusu küfürler savuruyorum
Sonun yok mu.? Diyorum..Bit istiyorum artık.
Dayıyorum ağzımı buruk bir şaraba, acımı hissetmeyeyim diye..
Batırıyorum en naletinden işlemeli neşter sırtı kelimeleri..
Dişlerim kenetleniyor kesiklerinden,
Dudaklarım uyuşuk bir hal.
Hiç mi öğretmediler gözünün içine akmayı
Dilinden dökülenlere kul olmayı
Hiç mi göstermediler fotoğraflarda
Siy/ahla beyazın sevdasına ayrı bakmayı
Hiç mi dökülmedi avuçlarına sicim gibi yaşlar
Hiç mi yakalamadın sana doğru uçan
Bu yollar
Ne kadar uzun
Adımlarım ise ne kadar kısa
Istemedigim her yere
Bir çırpıda varıyorum da
Varmak istediğim her yol kervan bana
Geceye SON DEM
....
Yırtık cüzdanımda
Yarısı dışarı sarkmış
Yürek ardı edilmiş
Bir kara bela resimdin.
Kazıyorum ellerimle kızıl toprağı
Bereketliydi degil mi?
Peki,
Niye bulamadim o #inci(nen) kökleri
Köklerimi sen dikmiştin degil mi?
Sen su vermistin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!