Âdem’le Havva’dan kalan mirasta
Hançer misali böğrüm ağrır
Hüzünlü gözlerim söylenir
Yine açmayan sabahlarda
Naçiz yüreğim paralanır.
Duvarların birinde
Bir beyaz perde asılı,
Melankolik kışkırtıcım
Hüzün ortağımsa
Koyları arasında arabayla
Gezindikçe,
Celbedici kadınım...
Kederlenen başıma
Derman olmayan perden
Ayazında bıraktı
İlkbahara rağmen.
Ah haber vermeden
Gidişine daldım,
Gitgide alçaltan
Özüne varmadım.
Baharım solmadan
Uzun, tatlı, sıcak, bir tatil mekânında
Sabaha kadar sahilde dolaştım kaç gece
Adı yılmaz kendi yılmaz makamı yok dem tutmaz ya
O tatlı ve yalandan özgürlük duygusunu
Tek başıma yaşamaya çalıştıkça
Tepelerden boşaldı yağmur bulutları.
bugünlerde çok huzursuz
ve çok tedirgin bir halde insanlar,
umut ve gelecekleri
bir karamsar döngü içerisinde midir?
her taraftan imdat sinyalleri geliyor.
Elimden geleni yaptım
O günler, bugündür andım
Sana varmakta kararla
Yürüdüm sisli yıllarda.
Avunamam avuntular
Sevda teknesinde bildim bileli
Sarhoş oldum diz boyu dalgalarda,
Ne çok katlansam, ah ya çoktan razı
Sevgiyle barışık esen rüzgârda…
(Konya/02 Mart 2008)
Sevecen tutum göreli
Uzaklaştı asi kadın,
Bana mısın dedirtmedi
Kim deli kim haklı sandın?
Seni kimseler sevemez!
Vefalı gönlümle sana
Hayatım, yektam deyip de
Yoluna revan olduğum
Güzelim nezih olan
Sevdama bir karşılık da
Artık sen ver yoluma.
AKSARAY'IN BÜYÜK ŞAİRİNE, Dünya Şairler Birliği grubundan dosthane bir çağrı:
Gökmen Yılmaz Erdem hoş geldiniz ama geç geldiniz :) gündüz yayınevi şairlerine dokundurma
Kusura bakma, senin kitaplarını zevkle okudum. Onun için sana biraz dokunacağım :) Bir okur olarak hakkım.Tabi senin ...