Şairler tuhaf insanlardır
Bütün hüzünlerini
Geçmişe çerçeveletip
Asarlar mısraların hecelerine
Ve bir acı doğurturlar kendilerine
Her gece bakarken hüzün tablolarını astıkları mısralara
Aşk bir cümleydi,
Ve sen o cümlenin sonunda bir nokta,
Biliyorum aykırı imla kurallarına,
Ama senden sonra hiç bir cümle
Büyük harfle başlayamayacak hayatımda.
Ve asla bir günlük virgüllerle,
Kimse bilmez rengini odalarımın,
Geceye boyanmış duvarlarında,
Tuhaf bir intihar kokusu,
Her yerden bellidir,
Gölgemin bile huzursuzluğu.
Uzun, karanlık koridorlarımda,
Saçına toka olayım,
Gözündeki yaş olayım,
Canına kurban olayım,
Ben sana sırdaş olayım.
Yazsam desem yazmaz kalem,
Hoşça kal güzel kız,
Bu yolcu gider,
Sessizce gelmişti hana,
Sevdasını alıp sırtına,
Yine sessizce devam eder yoluna.
Hoşça kal dağ çiçeği,
Sonbahar mı değdi gönlüne?
Yüzünde nisan ayının izleri var,
Gözlerinde yağmur yağıyor,
Renginde bir sararmışlık var,
Dudaklarında yapraklar dökülüyor.
Bin yıllık sevdayı yüreğine göm,
Bırak şu asrın Leyla'sı utansın,
Sen hele Ferhat ol vur şu kazmayı,
Yarin delinmeyen gönlü utansın.
Vurdukça mızrap sazımın teline,
Eylül hangi renktir be kardeş?
Ömür gün yapraklarını döküyor takviminden,
Hüzün yağmurları mıdır üstümüze yağan?
Gençlik sokaklarında yürürken.
Mutlulukla arasında ne kadar mesafe olur ki bir insanın?
Bizimde baharımız olur,
Kirpiklerimizde yağmur yağmaz,
Fırtınalar diner içimizde,
Kar durur, rüzgar keser.
Bizimde baharımız olur,
Sevda tomurcukları açar ağaçlarımız,
Ne sevdim ben be abi,
İçeri öyle bir girmişti ki,
Aklım durmuş,
Beynim buhar olup uçmuştu resmen,
Bu durumu uykusuzluğuma vermiştim,
Öyle büyük seveceğimi nerden bilirdim?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!