Geldi demir yığını, kustu öfkelerini,
Ne mermi nede ölüm, korkutmaz Mehmet’imi,
Yürekte ki o iman, her şeyi yere serdi,
Son kale Çanakkale, geçilmedi geçilmez,
Siz gibi gâvurların, bizlere gücü yetmez.
Kalbimin kapılarını kapattım artık,
Ne sen gel bana, ne bir başkası,
Kendimi sonsuzluğa adadım artık,
Ne sen yan halime, ne bir başkası.
Gönül derde dayanmadı divane oldu,
Vücudumu saran zalim, korkunç işkenceler,
Darağacında geçen korkusuz gecelerim,
Bir gün sonun geldiğini de söyleyecekler,
Senin için çözdüğüm bütün bilmecelerim.
Sigara misali,
Her gelen bir nefes alıyor ömrümden,
Dumanında uçup gidiyor hayatım,
Etrafta izmarit kokusu…
Kanma kalbim artık hain yalanlara kanma,
Tutunduğun her dalı asla kırılmaz sanma,
Allah’tan başkasına kulluk etme, inanma,
Huzur İslam da, gerisi hep bomboş, muamma.
Pamuk ipliğine bağlanmış eğreti zamanım,
“Üf” deseler sönecek misal-i mum hayatım.
Benim hayatım bir savaş,
Ama pek adil değil,
Ben kılıçla savaşıyorum,
Hayat, topla tüfekle,
Fakat şunu iyi biliyorum,
Topunda tüfeğinde mermisi biter,
Sigaramın dumanında seni çektiğimde,
Ömrümden veriyorum beni üflediğimde.
Ya dimdik duracaksın zalimin karşısında,
Ya da kaybolup gideceksin pisliklerin ortasında.
Bu şafaklarda yüzen sancağın,
Sönmemesi için lazımsa kan,
Kesin damarlarımı aksın kanım,
Yeter ki dalgalansın bayrağım.
Dalgalanması için can lazımsa,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!