sevilşenim...gülşenim..
şenim..şenliğim...
ey kara melek..! ey beklediğim..!
tut ellerimi,
en son sanadır demiştim göçebeliğim..
buralarda işim bitti..;
ucunda boşluk sallanan gecelerden bir gece
- düştü benden gözlerin..
ki sen görmedin..
kanadı beyza..
oysa kanamaktan utanırken yaralanan bucaklar
bir tutam ebabil gönderiyorum göğe şimdi
yalazından avuçlayıp feveranımın..!
-ki ebrehenin yüzünde ki izlerce,
..lazım dersler çıkarılsın..
-ki baktıkları yerlerinden hayatı utandıranlar, umutlansın..!
''her gidişim bir şehri vurur göz bebeklerinden...
ve herbir bakışım bir mezar taşır,ıslanır sözlerimden...''
şimdi çıkıp gelsem ya şehrinin kapısına
dilimde bin dilemma,elimde bir pusula
olmaz ya geliversem bir sanrıya uyuyup
sen küpeştelerimden sızan soylu mavim,
sen siyah kurdelası, protestolu gençliğimin..,
sen iklimler üstü mevsim/ki..
bahardan bahar gibi..
güzlerden firar gibi..
sen,
fikrime doğrultulmuşken namlu uçlarım,
ve nişan alınmışken işaretlenmemiş bütün şıklara..,
kuşluk vakitlerimin en tenhalarında,
bir yığın örümceğin alkışıyla,
gri güvercinler asılmışken ellerimle, saç tutamlarıma..;
bekleme beni artık:
değil midir ki; meşk-i aşk..
basmaktan korktuğumuz
yaraların etrafında dolanmaktan,
nevrimizin döndüğü atlıkarıncadır..?
solucansı devinimlerle
devrim yapılmaz! ..
ne gönülde..,
ne de yolları kar yağışından kapanmış,
gönül köylerinde! ..
bir başı kesik zorba olarak kalakalırsın
kadın soğumaktaydı gün be gün..
yüreği hala kor..yere göğe sığmaz;
öyleki büyük..!
yine de kadın,
soğumaktaydı gün be gün...
ölür adım gitmeliydi oraya..
canı cebinde,
yüreği bilmem nerde..
ölür adım gitmeliydi yitmişini bulmaya..
açtı..açıktı oysa..karanlıktaydı..
tek azığı sırtında;
selamlar sevgili şair... görüşmek dileğiyle...