FIRTINAM
İçimde fırtınalar kopar, ask yangınını büyütür
Yakar kul eder ne varsa bende bana ait
Ahh bir kalbime dokunmaz ateş,
Ki orda seni uyutur
Savurur küllerimi dört biryana, nerde sen varsan
Serer beni bütün topraklara, çiçek bitiren
O çiçekler-ki benden sana beni getiren
Hiç aklında yokken bile, derinden bir koklasan
Ah fırtınam, nolur günde Değilse bile
haftada bir kopsan
İçimde bir yanardağ sıkar beni, ezermişçesine
Sahte sevgileri süpürür de çevirir,
senin askını elmasa
Bilirim, olmaz, dönüşmez askım elmasa,
en az senin kadar içim yanmasa
uzaklaşmaktan, saflaştırmaksa kastin
bir asit yağmuruyla,
yok etmekse eskiden kalan ne varsa eskimiş
billahi yetti,
inan ne mazi kaldı ne ati, ne varsa bitti
fırtınam din artık, ne kadar varsa zayıf dost
hepsi çoktan gitti
bir ben kaldım iste, bütün zulmüne karşı
muradın yalnız kalmak mi bilmem, herkesten uzak
tebessüm etmezsen artık zor,
inan artık en güçlü umut bile kalamayacak
Fırtınam din artık, yoksa,
Ya kıyametim kopacak
yada, bu ten hepden yanacak
Bütün acılarımı toplar da bir çekim
Getirir bir hıçkırığın, takıldığı yere bırakır
Ve bir damla ıslaklık düğüm düğüm hıçkırığı
çözer çıkarır
bir beden titremesiyle erer huzura bu can
içimde biraz daha buyur bir fidan,
beslenen senin sevginden
bir fidan ki koku sağlam, taa kalpte
yaprakları bir fırtınanın elinde parya
daha ne kadar çarpılacak
yetmez mi fırtınam, esirine zulmün
vurmaktan harab oldu dal,
bitab duştu bu zemin,
fırtınam mecburusun benden bir, aşık yapmaya
daha ne kadar sürer,
ne kadar nimet derim narda yanmaya
eriyip bittim, kalmadı askından gayri vücut
fırtınam ne zaman dineceksin,
çok fazla kalmadı, başlayacak kıyamet kopmaya
yok, yanıldım fırtınam dinme, henüz sahil çok uzak
bir ummanın ortasındayım, ve buralar karadan yana kurak
dalgaların ağır gelir-de bazen sanırım kolum kopacak
ama bilirim aslında dinersen bu, vucud bu ummanda batacak
dinme fırtınam sahili selamete yolumuz çok,
ne olur dinleme, sözlerimi gözyaşlarımla süslesemde deki yok
yok beni sahiline atacak senden başka rüzgâr
ve yok senden başka seninle aramızda daha büyük yar(uçurum)
bir fırtınasın ki, hem ecelimsin hemde emelim
bir fırtınasın ki sen hem orucumsun, hem de yemeğim
dalını yitirmiş yaprağım, rağmına kalmadı ne ayağım ne de elim
dinme fırtınam, dinme zira dinisin olacak ecelim
fırtınam dinmesen, yorarak duygularımı
kırıp döksen de bu teni, incitmesen umutlarımı
rüzgârına yelken açmışken tüm yüreğimle
ne olur dinme, çevirme başka yerlere nazarimi
hep kopsan fırtınam, darmadağın etsen sacımı
hatta güçlendirsen, öldürmeyen kopuşunla az, olan askımı
bilirim kaderin kalemisin, her an kopuşunla
bilirim yara götürmektesin dökülen bütün yapraklarımı
kaybettim yönümü, şaşırdım aşığım kimdir
sahil mi, martımı aradığım seçilmez uzaktaki sır
bir zeytin dalına mi bağladım bütün kopuşunu
yoksa kopuşuna mı verdim bütün zeytin dallarımı
aradığım sen misin delicesine, yoksa yolun mu ( yönün mü)
kollarina atildigim, senmisin yoksa dalgalarinmi
gördüğüm sen misin, aşık olduğum yoksa hissettiğim sen mi
bir zerre, bir damlamı, yoksa içindeki parıltımı kaybettiğim kendimi
nerdesin fırtınam, beklemekteyim, kalmadı mecalim
ne bir esinti ne bir rüzgâr, kalmadı senden haber
umut verip çıkardın beni acık denizlere, ey zalim
artık esip götürmeyecekmisin, beni sahile beraber
Kayıt Tarihi : 8.10.2017 16:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!