Engin denizler gibi yüreğim,
Ne yazar atılan taşlar yar'dan..
Her atılan taş parçasına karşın,
Verecek demet demet güllerim var..
Sonsuz yollar gibi yüreğim,
Ben ölünce iki melek geldi,
Kabrimi ziyarete..
İşlediğim günahlardan sordular bana
En büyük günahın ne?
Cevap zordu o kadar günah arasında,
Suskun kaldım...
Hallenme çabasında,
Rengarenk ışık saçan,
Meyve hali...
Dellenme sonucunda,
Yeşil bir duman salan,
Sebze hali...
Nereden geldiğimizi,
Bilmediğimiz yerden geliriz,
Doğarız rüyalar alemine...
Kulağımıza okunur,
Ezan sesi ile ismimiz..
Hipnotize edilir,
Tükendi artık kalem,
Tükenmez olduğu söylensede...
Eskidi papuçlarım,
Her gönül'e,
Uçan halıyla gittiysemde..
Sustu dudaklarım,
Ne kadar zor birşey,
Seni seviyorum demek..
Kolaymıdır dudaklarından öpmek,
Gözlerinin içine bakmak,
Sevilmek...
İsyan etmek yeri gelince,
İnsan,asla sanatçı değildir,
Sanat'ın ta kendisidir...
Yaratıcı'nın paletinde ki,
Karmaşık renkler,
Üflediği ney'de nefestir..
İnsan sanatçı olamaz,
Kasvetli metropol havası,
Lanetli gürültüsünü çarptı,
Ruhum çarpıntılı..
Hoyrat otomobil kornaları,
Temizlikten de geçmiş,
Günaha doğru,
Yaşam,canlılara ithaf edilen,
Her zaman kaybedilen,
Kumar oyunu..
Kazanmak için değil,
Zevk için oynamak,
Tadını çıkarmayı getiren,
Bir kapta yaşıyorum sanki,
Uçsuz bucaksız bir kap...
Açılıyor kapağı her gün,
En azından bir kere..
Kabından çıkıyor,
Binlerce insan..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!