Meçhuliyet; şüphedir,
Şüphe; umut ışığının hayat atmosferine girişinde kırılmasıdır..
İnanırsak ne meçhuliyet kalır,ne de kırılma...
Kırılma noktaları vardır,yok değil,
Noktaları virgüle bağlamayı bilmeli ki;
İçe yolculukta ne kırılma olsun,ne nokta...
Daralıyorum içime doğru,
Kapanıyorum ruhuma..
Düşünüyorum aynı şeyleri,
Kitlenmişim bir sokak lambasına..
Zaman köpeğinin,
Çözdüm tasmasını;
Düşüyorum düşlerimin,
Derinlerinde bulunan,
Düşüncelerimden..
Düşlüyorum,
Düştüğüm yüksekliğin,
Dibinde beni bekleyenleri..
Beynimi dağıttı artık,
Geri dönüşüm kutusunda ki,
Silinmiş öğeler..
Uğraşsan da çare bulunmuyor,
Öğeleri geri almaya,
Geri yükleme programı,
Gece sessizliğinde,
Yanmaya çalışan,
Eriyik bir mum'dum..
Ayışığı,ışıdı gece'ye,
Yandırdı sessiz,
Fasulye fidesidir,yaşamın özü..
Bazen deneydir,
Tembel bir öğrencinin,
Kavanozda ki pamuğunda...
Bazen ise amaçtır,
Çalışkan çiftçinin,
Zamansız zamanlarımızda yoksul sevdalarda,
Sonsuz rüyaları gerçekte yaşama çabasıydı bizimkisi.
İnceldiği yerden kopartmak sevdalıkları,
Görsel efektlerden uzak,ruhsal boğumlarla birleşik,
Rüzgarda sörf tahtasında düşüp sendelemekti,
Serum tüpüyle eş değerdik biz.
Neden bu kadar güzelsin,
Ne diye kollarımda yatıyorsun,
Beni daha tanımıyorsun bile..
Öpmeye devam etme dudaklarımdan,
Gözlerini kaçırma bakışlarımdan,
Yalandan mı seviyorsun..
Gecekondu bacalarından tüten siyah duman,
Cayır cayır yanmakta olan gazete sayfaları ve
Yanmaya boyun eymiş yazılara meydan okur benliğim...
Puslu bir kış gecesi salaş meyhanede demlenirim,
Beklerim geçsin şer vakti diye..
Kan kırmızı şarabımı içerim doğacak günün şerefine,
Satır başlarında buluruz,
Ömürde kaybedilen günleri..
Yazar oluruz çok geçmeden,
Gündüzleri ve geceleri..
Sisli bir gece oluruz bazen,
Ruh bedene çöktüğünde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!